Gönderi

270 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Kapital islamın temeli muaviye Aydın Tonga Duru ve detaylı bir kaynak kitabı kısaca muaviye özelinden islam dinini kendi çıkarları doğrultusunda nasıl kullanmışları çeşitli kaynaklardan,anlatılardan yola çıkarak yazılmış kapsamlı bir araştırma kitabı. muaviye'nin insanları nasıl satın alarak herkesi kendine biat ettirdiğini anlatan bir kitap. benim bayağı ufkumu açtı. kimini parayla, kimini makamla, kimini onore ederek, kimini ise tehdit ederek hizaya getiriyor. hemen herkesi parayla satın aldığı için inanılmaz bir servet biriktiriyor. Halife ali,ebuzer ve ammar gibi karşıtları biat etmediği için katlediliyor.yetmiyor halife ali oğlu hüseyin ,muaviye oğlu yezit tarafından 72 canı ile birlikte kerbalada katledilmesi,arkasından gelen emevilerin şia,alevi,kızılbaş,bektaşi katliamları karşılarında kim olursa olsun islami oligarkların yüz yıl geçsede yok edileceğini,muaviye zihniyetinde açıkca ortaya konan bir çalışma olmuş. Bir dönem çalışması olan 'Kapital İslamın Temeli: Muaviye' isimli kitap, Hz.Muhammed'in ölümü sonrasında meydana gelen olayları kronolojik olarak ele alıyor, iktisadi-politik ilişkiler sarmalında gelişen iktidar mücadelelerini isim, olay ve dönem tanıkları ile okuyucuya sunuyor.son bölümünde ise islam coğrafyası zenginleri,cemaatlerin durumları,ali şeriati,ihsan eliaçık gibi anti kapitalist müslüman,devrimci islam oluşumu diye bilinen akımlardan önde gelenlerden alıntılarda mevcut. Ali taraftarlığı ve sempatisi kitabın diline hakim,kaldı ki öyle bir muaviye anlatısı var ki aliyi tutmak iyinin,doğrunun yanında olmakla eşdeğerde. Muaviye emevi saltanatı kurmak için önüne çıkanı kah kılıçla,kah para ile satın alarak iktidarda ve valilikte kaldığını okuyorsunuz. Ayrıca muhatapların birbirlerine gönderdikleri mektuplar tarih okumaları yapmak için birebir nitelikte. Gücün, mülkün, sermayenin İslam dini içerisine nasıl yerleştirildiğini,kimlerin nasıl tehtid edildiğini,4 halife dönemini,camel savaşı,aişe ve hakem olayını,muaviyenin nasıl bir takkiyeci olduğunu bir çırpıda okuyacaksınız. Muaviyenin babası ebu süfyan,kendisi,oğlu yezit tarihe kan ile anılmış alevi toplumunda isimleri küfür niteliğine geçmiş insanlardır. İslam içinden çıkan bu karanlık unsurları okumak,geçmişten geleceğe cemaatlere yedeklenen biat kültürü ile harmanlanmış cahiliye toplumunu anlamak ve bugünlere dünden bakarak aynı dinin geleceğinide görmemizi sağlayacaktır. Kitaptan peygamberin ve halife alinin bazı sözlerinden gidecek olursak tıpkı bende yazar aydın tonga gibi ebuzere ve aliye sempati duymadan edemedim. Bizim oralarda muaviye denmez mavuya,yezit ismi geçtimi lanet olsun yezide denir. İşte bu asırlardır süregelen düşmanlığı okuyacağımız bu kitapta sorunun kaynağının para,çıkar ve gücü elinde bulundurmak olduğunu ibretle okuyacaksınız. Muaviye Müslüman olmak zorunda kaldığında 28 yaşındadır ve tarih 630’u göstermektedir. Kimi karşılaşmalarda babası ile birlikte Müslümanlara karşı savaşan Muaviye çok geçmeden Müslümanlar arasında da hızla yükselecek Vali hatta Halife bile olacaktır. Bu hızlı yükselişin arkasında hiç şüphesiz Muaviye ailesinin gücü, zenginliği ve otoritesi bulunmaktadır. Şöyle ki Huney savaşı sonrasında Ebu Süfyan ve Muaviye’ye neden fazladan ganimet verildiğine ilişkin soruya İslam Peygamberinin şu cevabı verdiği nakledilmektedir: “‘Ey Ensâr! Sizin inancınızdaki samimiyete güvenim vardır. Kureyş ise İslâm’a yeni girmiştir. Şimdiye kadar meydana gelen savaşlarda Müslümanlar tarafından pek çok yenilgiye uğratıldılar. Onların kalplerini yatıştırmak için fazla hisse verdim. Onlar evlerine koyun ve develerle gidecek. Siz ise Rasûlüllah ile gideceksiniz. Buna razı olmaz mısınız?” Evet, onlara güven yoktu ve dahi onların “kalplerinin ısıtılması” gerekiyordu. Muaviye’nin devlet katında yükselişi halife Ebubekir ile başlar, Halife Ömer döneminde ise O’nu Ürdün ve Dımaşk valisi olarak görürüz. Bakın, Muaviye Müslüman olalı henüz 10 yıl olmuştur ve o artık değişmez valiler arasında yer almaktadır. Bu anlamda Halife Osman dönemi önemlidir. Aynı zamanda Halife Osman’ın amcasının torunu da olan Muaviye bu dönemde adeta “kendi devletini” ilan etmiş ve Suriye bölgesinin genel valisi konumuna yükselmiştir. Halife olana kadar da bu görevden ayrılmamıştır; yani 20 yıl. İslam tarihinin “derin isimlerinden” biri olan Muaviye’nin yükselişi Halife Ali dönemine kadar sürer. Ali, iktidara geldiğinde ilk icraatlarından biri olarak Muaviye’yi görevden aldığını açıklar. Çünkü O, gerek Muaviye’ye gerekse de O’nun kabilesine oldukça uzak bir isimdir. Halife Ali’ye ait olduğu ifade edilen şu sözler bu noktada oldukça önemlidir. Birlikte okuyalım: “Andolsun Allah'a ki Ümeyyeoğulları, Allah'ın hiçbir harâmını helâl saymadan, hiçbir dînî bağı çözmeden bırakmazlar bu işi. Taşla, kerpiçle yapılmış bir ev, ovaya kurulmuş bir çadır kalmaz ki zulümleri, oraya girmemiş olsun; hiçbir yurt bulunmaz ki onların cevrine karşı koysun da yıkılmadan dursun” Yine, Ali bin Ebu Talib tarafından Muaviye’ye hitaben yazılan şu satırlarda oldukça çarpıcıdır: “Ey Muâviye, siz ne vakit halka hâkim oldunuz, ne vakit ümmetin buyruğunu ellerinize aldınız; hem de geçmiş zamanlarda bir hakkınız, üstün bir şerefiniz yokken? Allah'a sığınırız kötülüğe düşüren sebeplerden. İsteklerin gafletine düşüp gitmekten, içinden, dışından gizli açık aykırılığa düşüp karşı durmaktan çekinmeni söylerim sana. Beni savaşa çağırdın; halkı bir yana bırak, tek başına karşıma çık; iki tarafı da savaş zahmetinden kurtar da hangimizin gönlü kararmış, hangimizin can gözü kapanmış, belli olsun. Dinimden dönmedim, yeni bir peygambere uymadım; ben, sizin isteyerek terk ettiğiniz, zorla ve istemeyerek girdiğiniz dosdoğru yoldayım.” Nihai olarak Halife Osman’ın öldürülmesi sonrasında Ali’ye biat etmeyen Muaviye, Ali’nin karşısına Suriye Sıffın da çıkar. Savaş dört aya yakın sürer, Muaviye savaşı kaybetmek üzereyken mızrakların ucuna Kur’an sayfalarını taktırır ve “Kur’an aramızda hakem olsun” der. Böylelikle tarihin en büyün din istismarlarından birine de imza atmış olur. Sıffın şu nokta önemlidir: Peygamberle birlikte aynı evi paylaşan, aynı zamanda O’nun amcasının oğlu ve damadı da olan Halife Ali’ye karşı Muaviye’ye 100 bin kişi toplamıştır. Dahası Ali savaşı kazanmak üzereyken bir hileye başvurmuş ve bunu da kabul ettirmiştir, nihai olarak “kazanan” yine Muaviye olmuştur. Kazanan her dönem muaviye zihniyeti olmuştur. Tarihte karmeteler,hasan sabbahlar,şeyh bedrettinler çıksada karşılarına muaviye güç ,mevki taşıyan ulema takımı sünni islam içinde yaşamaya günümüzde bile devam ediyor. Okumak özgürleştirir şiarı ile dostlukla kalın Gürbüz DENİZ
Kapital İslamın Temeli Muaviye
Kapital İslamın Temeli MuaviyeAydın Tonga · Doğu Kitabevi · 201640 okunma
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.