Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
“Ben her şeyi unuttum!”(syf.254) Diye bitirdi Macide ne yaptın Ömer bana böyle nasıl bir şeytan içimizdeki okuduğum her gün rüyalarıma girdi kendi kendimi sorguladığım hallerim. En başta senin gibisini arar oldum dedim sevgi bu hakikaten böyle bir garip duygu işte aniden gelecek dikilip aşığım diyecek. Sonlara doğru eksik olsun böylesi dedirttin be Ömer ah Ömer... Televizyonda bir film dizi sinema başlamadan evvel bu hikayedeki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür diyor çoğunlukla kurgu işte bu kitapta en başa bu romanda geçen her şey gerçektir Ömerlerin(insanların) içinde Şeytan var diye uyarıda bulunmalılar. Macide bizim üst sokakta oturan yüzünü doğru dürüst görmediğimiz ama dedikodusu varsa yakından tanıdığımız komşu kızı. Devlet dairelerinde olan yolsuzluklar insanlıktan çıkan insanlar hepimiz. Doğru ne gerçek olan ne? Dürüstlük çok mu arkamızda kaldı Bedri ile Macide görüşmeden çıktıktan sonra salıverilen Ömer gibi arkadan izlerken bizi karşılaşmak ümidi ile arkadaya baktığımızda saklandı mı? Artık insanlar değil de soyut olan şeyler insanlardan saklanır mı oldu? Bitti mi sahi sevgi? Sahiden aşıklar mıydı ki öyle kolay vazgeçtiler birbirlerinde ne oldu yahu? Masum şeytan Ömer’in içinde ya Prof. Hikmet’in, İsmet Şerif’in, Ömer’in düşüncesine göre Ömer için canını vermeye hazır pek kıymetli Nihat dost zannedilen bir işe yaramayan Nihat bu insanların içinde ki Şeytan ne kadar masum peki hakkaten içimizdeki Şeytanın derecesi var mı? Azcık masum çok masum... Bedri hocam ah hocam nasıl bir yürek sizinkisi kendine dahi itiraf edemeyen hocam Macide aşkı ile eriyen hocam mutlu son mu oldu aşkınız üzüntüye gerek var mı? Ömer kendisine üzülmeyi hakediyor mu? Sevgili okurseverler eğer yanlış anlaşılacak yahut yanlış düşünülüp okunmaya gerek yok düşüncesi yansıtacak en ufak bir kelime veya cümlem oldu ise affola en çokta Sabahattin Ali sen affet. İçinden aklımdan geçen inceleme bu oldu ne haddime ama okurken mutlu oldum etrafa bakıp kendi kendime gülümsedim, yıprandım, yıkıldım, üzüldüm mutsuz oldum bilmiyorum hakikaten değişik bir ruh haline büründüm. Tanıdığım okursever arkadaşlarımın çoğu kitabı okuyup bana eleştirisini yaptı iyi yapan oldu, değişik geldi bana diyen de oldu sonu bir garipti yahu diyen de oldu...beğenmedim okumasanda olur dedi biri hatta aman Allahım iyi ki onu dinlememişim iyi ki kitaplara yazarlara merakım var okumadan ölmeyin bu muhteşem eseri. Kimseyi dinlemeyin gerçekten ne iyi söyleyene ne de kötü söyleyene karşı bir görüşünüz olsun merak olsun en büyük vesileniz, görüşünüz ki zaten çoğumuz tabii ki kimselere göre hareket etmiyoruz ama yorum eleştiri illa ki insanı etkiliyor (bunun sonuna kadar arkasındayım) ben merak ettim aldım okudum ve sadece okumak için geç kalmış olmama üzüldüm. Her neyse umarım silmem daha sonra bu incelememi. “İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İRADESİZLİK, BİLGİSİZLİK ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: HAKİKATLERİ görmekten kaçmak itiyadı var... Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, İNSAN İRADESİNİN üstündeki tesirlerde arıyoruz... (syf.250) (alıntı ile incelememde asıl anlatmak istediğimi anlatan Sabahattin Ali’ye teşekkür eder onun cümleleri ile bitiriyorum) Herkesin fikride kendine zikride yoruma açık değil bu inceleme :) Mutlaka okuyun.! Herkese keyifli okumalar.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173.3k okunma
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.