Gönderi

192 syf.
·
Not rated
·
Read in 30 hours
Gerçeklerin çarpıcı gerçekçiliği
Sabahattin Ali'nin okuduğum 3. eseriydi ve sanırım aradığım yazarı buldum. Yazarın ilk romanı olmasına rağmen çoğu yazarın bilmem kaçıncı ustalık romanı yanında çok daha güzel bir eser olarak kalır. Hele ki son sayfalarında artık sanki bir dizi izlermişcesine heyecanın damarlarımda yandığı anlar sarsıcı ve etkileyiciydi. Sayfaları değiştirmeye parmaklarım yetmedi. Ve bu satırları yazarken tekrar olanları, anlatılanları düşünüp gözlerim yaşarıyor boğazım düğüm düğüm oluyor. Romanın bir insanın hayatı, bir evlilik ve basit bi memur -Kaymakam- hayatı olması dışında insanları bilip, dile dahi getirdiği ama asla önlenemeyen torpil, adam kayırma, örtbas edilen vb olayların dile ve yazıya döküldüğü bir eser. Buram buram gerçeklik kokan kin ve öfkenin gark olduğu roman beni yer yer hiddetlendirip yer yer hüzne boğdu. Yusuf... Kuyucaklı küçük Yusuf... Yaşamına ortak olduğum acısını hissettiğim, kendimden parçalar, yaralar, hayatlar, düşler bulduğum baş parmağı olmayan küçük Yusuf... Bu o zamanlarda en iyisi olmasa da, köhne bir köyden uzakta, bir ilçede geçen kısmen daha ılımlı bi hayatın, bir kişinin, bir çocuğun, saf ama cesur bir adamın öyküsü... Şakir beyin onca olaydan kuyruğunu sıyırması, verilen rüşvet, teklif edilen makam ve günümüzde hâlâ süren bir sürü haller. Romanda kabaca ele alınmış olsada insana düşünecek bir çok şeyi bırakan bir hikaye. Ne denilir bilemiyorum. Duyguların ağır bastığı ama en çok gerçeklik ile yüz göz olduğumuz bir roman. Daha başka ne denilebilir ki?... Unutulan Ali ve Kübra, asıl roman kahramanları benim için. Asıl halk içinden çıkıp gerçeklerin yüzümüze vurduğu acı ve çaresizliğin asıl hâli...
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · İyi Kalem Yayınları · 2019175.1k okunma
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.