Gönderi

384 syf.
10/10 puan verdi
''Olmuş veya olan ya da olacak olan her şey.'' cümlesi ile başlayan Carl Sagan kitabı. Bu kitabı okuduktan sonra, ufkum karşısında ne kadar küçük hissettiğimi, evren karşısında da ufkumun ne kadar küçük olduğunu anlatmak istesem; sanırım bildiğim tüm kelimeleri kullanmam gerekir ki onun da yeterli olacağını sanmıyorum. Gökbilimciler, gözlenebilir evrenin yaşını 13.800.000.000 yıl olarak hesaplamışlar. 13.8 milyar yıl. Bir insanın ortalama yaşam süresi 100 yıl desek -ki o kadar değil ancak hesaplaması kolay olsun diye- 138.000.000 nesil. 138 milyon nesil geçmesi gerekir ki gözlenebilir evrenin yaşına erişelim. Hayal etmesi bile imkansız neredeyse. Dedelerimizin dedeleri maksimum 200 yıl önce yaşamışlar. Bahsedilen bunun 69.000.000 katı. Gerçekten ''fazla düşünme, kafayı oynatırsın.'' denebilecek bir sayı. Bu uzuun süreyi 1 yıla indirgersek şöyle bir şey çıkıyor karşımıza; 1 Ocak : Big Bang. Evrenin meydana geldiği an. Bu andan önce gözlemleyebildiğimiz evren, bir atom tanesinden daha küçük, şu an gözlemleyebildiğimiz her şey bir atom çekirdeği yoğunluğunda ve sıkışmış halde.. Ve patlama olduktan sonra ortaya öyle bir sıcaklık yayılmış ki, bu sıcaklığın soğuması bile 350.000 yıl sürmüş. Üç yüz elli bin yıl. 10 Ocak : İlk yıldız ışımaları. Big Bang oldu, evren genişlemeye ve ilk sıcaklığına göre soğumaya ve genişlemeye başladı ve tüm bunların sonucunda da ilk maddeler oluşmaya başladı. Kütle Çekim Yasası ile açıklandığı üzere, bu maddeler bir araya gelmeye başladı ve ilk yıldızlar gökyüzünde oluşmaya başladııı.. Ve hatta Carl Sagan, Cosmos'ta ''Dna’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık.'' diye de bu yıldızların, yaşamın ilk kaynağı olduğu fikrini ortaya attı. 13 Ocak : İlkel Galaksilerin Oluşumu. İlk yıldız ışımalarının devamında, bir araya gelen yıldızlar, ilkel galaksileri oluşturmaya başladılar. Evrenin en genç ve biraz çalkantılı döneminde oluşmaya başlayan bu galaksilerin diğer adı da kuasar. Gözlenebilen en uzak noktalarda oluştuklarını söyleyebilirim bu noktada. Olur da bilgi yarışmasında çıkar belki diye ekleyeyim, kuasar'ın türkçe adı ''yılberk''. 15 Mart : Samanyolu Galaksisi'nin Oluşumu. Evet geldik bizim galaksimize.. Yaklaşık 11 milyar yıl önce oluşan galaksimize, İngilizler ''Milky Way'' adını verdiler. Çünkü gerçekten de sanki süt dökülmüş bir yolu andırıyordu. Ha bir başka anlatıya göre de ''Milky Way'' ismini almasının sebebi, mitolojik kaynaklar. Şöyle ki, Tanrı Zeus, dünyalı biri ile birlikte olur. (Biliyorsunuz Zeus uçanı kaçanı affetmeyen, tam bir Kazanova.) Bu kadın, Herculles -Herkül- adında bir çocuk dünyaya getirir. Zeus, Herkül'ü dünyalı kadının değil, eşi Hera'nın emzirmesini ister. Hera, Herkül'ü emzirmek isterken memesini açar ve o anda memesindeki süt, gökyüzüne dökülür. Milky Way adını da buradan alır. (Çok bilimsel, evet.) 31 Ağustos : Güneş'in Doğuşu. Süpernova, dev bir yıldızın ihtişamlı ölümü olarak açıklanabilir. Artık ömrünün sonuna gelmiş olan bir yıldız, çok büyük bir patlama ile kendini imha eder. Ve ortaya onbinlerce, yüzbinlerce ve hatta milyonlarca ve milyarlarca güneş ortaya çıkarabilir. Fakat bizim güneşimiz, böyle bir Süpernova'nın ardından hemen doğmadı. Ortaya çıkması tamı tamına 6.000.000.000 yıl aldı. Altı milyar yıl. Kozmik olarak söylemek gerekirse, bizim güneşimiz, başka bir yıldızın küllerinden doğan bir yıldız. 21 Eylül : Dünya'da yaşamın başlaması. Kozmos'ta Dünya'mız küçücük bir nokta. Ve bu küçük noktada yaşamın nasıl başladığına dair hala bilinmeyen bir çok nokta var. Ancak bilinen evrenimizi 1 yılla özetlemek istediğimizde, 21 Eylül'e tekabul eden bu tarihte, dünyamızda yaşam başladı. Yaygın bir teoriye göre, yaşamın temel yapıtaşları Güneş Sistemi'nin herhangi bir yerinde oluşmuş ve daha sonra dünyaya ulaşarak yaşamın başlamasına öncülük etmişler.. 9 Kasım : Canlıların nefes almaya başlaması. Yaşamın başlamasından sonra canlılar gelişmeye başladı. Son derece karmaşık faaliyetler için gereken biyokimyasal içerik oluştu. Canlılar nefes almaya, beslenmeye ve çevrelerinde gelişen olaylara tepki vermeye başladı. Ancak bu canlılar, hala su altında idi. 17 Aralık : Canlıların karaya çıkması. Denizde gelişen canlılık, artık kendine yeni bir yaşam arıyordu. Karaya ayak basma zamanı gelmişti. Hala daha önce karaya ayak basan bir canlı bilinmediğinden, tiktaalik bu konuda herkesin önünde. 28 Aralık : İlk çiçeğin açması. Ormanlar, dinazorlar, kuşlar böcekler; hepsi bu dönemde evrim geçiren canlılar. Kozmik yıla göre ilk çiçek, 28 aralık tarihinde açtı. Ormanlar oluştu, dev dinazorlar, milyon yıllar sürecek olan dünya hakimiyetlerine başladılar. 30 Aralık : Dinazor nesli tükendi. 100 milyon yıldan fazla dünya arenasında hüküm süren dinazorları tarih sahnesinden silen, bir teoriye göre, dünyaya çarpan göktaşı. Belki de o gün o göktaşı dünyaya çarpmasaydı, dinazorlar hala yaşıyor olacaktı ve dinazorlar yaşadığı için belki de bizler hiç bu kadar gelişmiş canlılar olamayacaktık. Belki de yaşama şansımız dahi olmayacaktı. 31 Aralık saat 23:00 : İnsanlar tarihte yerlerini aldılar. Evet, bizler, yani insanlar, Kozmoz'un 1 yıllık takvimine ancak 31 aralık günü, saat 23:00'da girebildik. Kendimizi her şeyin, her canlının üstünde görüşümüz, böbürlenmelerimiz, bilgiç tavırlarımız.. Aslında biz, Kozmos'un 1 yıllık takviminin son 1 saatinde bulunan canlılarız. Bu kadar var olduğumuz bir tarihte, her şeyi kendimize atfetmemiz, epey kendini beğenmişlik değil de nedir? 31 Aralık saat 23:59:46 : Yazının bulunması. İnsanlık tarihinde resim çizmeye Kozmik yılın ancak son 60 saniyesinde başlamışız, yani 30.000 yıl kadar önce. yine Astronomi'yi de buna bağlı olarak keşfetmişiz. İnsanlığın gelişimini sağlamak için yıldızları izlemenin önemini keşfetmişiz. Bunun sonucunda, yaklaşık 10.000 yıl kadar önce atalarımız, çevrelerini şekillendirmeyi, toprağı işlemeyi ve yerleşimi öğrenmişler. Tarihimizde ilk defa üretim başlamış. Üretim fazlası ürünlerin de takibini yapmak amacıyla, kozmik yılımızın son gününde, gece yarısına 14 saniye kala, bugünden 6000 yıl önce yazıyı icat etmişiz. Yazarak düşüncelerimizi kaydedebilmişiz ve uzay-zamanda gelecek nesillere aktarmayı başarabilmişiz. Yalnızca 14 saniye. 31 Aralık saat 23:59:53/54/55/56/57 : Peygamberlerin Doğuşu. Hz. Musa, Kozmik yılın tamamlanmasına 7 saniye kala, Buda 6 saniye kala, Hz. İsa 5 saniye kala ve Hz. Muhammed 3 saniye kala dünyaya gelmiştir. Buraya kadar okuyan oldu mu bilmiyorum ancak ben bunları her düşündüğümde ne kadar aciz, ne kadar küçük ve aslında evren karşısında ne kadar basit canlılar olduğumuz gerçeğini bir kez daha anımsıyorum. Bu bana çoğu zaman garip bir huzur veriyor. Yani ne yaparsam yapayım aslında benden çok daha büyük şeylerin olduğu fikri, nedendir bilinmez, içimi rahatlatıyor. Yani ben yanlış yapsam bile, elbet evren, başka bir noktasında benim bu hatamı düzeltecek önlemi alıyor.. Küçük canlılarız vesselam. Büyük dertleri olduğunu sanan mikroskobik canlılar.
Kozmos - Evrenin ve Yaşamın Sırları
Kozmos - Evrenin ve Yaşamın SırlarıCarl Sagan · Altın Kitaplar · 20225,6bin okunma
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.