Gönderi

Fotoğrafın resme göre yeniliği, dış dünyayı nesnel bir açıdan sunabilme özelliğine sahip olmasıdır. Fotoğrafla birlikte, insanın yaratıcı bakışından süzülerek ortaya çıkan öznellik tamamen devre dışı kalmış oluyordu. Fotoğrafta, fotoğrafçı sadece sunmayı düşündüğü nesne ya da olayın seçimini, çerçevesini ve nasıl sunulacağını belirlemede devreye girmekteydi. Bu noktada, fotoğraf bütünüyle doğal olanla bizi karşı karşıya getirmektedir. Bu doğallık hiçbir sanatta benzeri olmayan bir inanma gücüyle bizi sarmaktadır. Böylece, insanoğlunun mumyalamayla başlattığı varlığı koruma projesi fotoğrafla neredeyse tamamlanmış gibidir. Fotoğraf tarih sahnesine, yeniçağın getirdiği teknik yaratımın bir ürünü olarak çıkar. Fotoğrafla birlikte sanat ve tekniğe dayalı başka sanatların da ortaya çıkışı, sanatsal yaratım dünyasında bir değişim rüzgarının esmesine neden olmuştur. Sanatta artık çoğaltılmak istenen bir yapıtın benzerini elle yapmaya gerek kalmamıştır. Çünkü fotoğrafla aynı görüntüden istenildiği kadar çoğaltılabilmekte; üstelik bu çoğaltım bir mercek ve bir gözle sağlanabilmektedir.Böylece sanat yapıtı Walter Benjamin’in de belirttiği gibi, ‘eşsiz varoluş’ durumundan sıyrılmıştır. Bu döneme kadar her sanat yapıtı eşsiz ve sadece kendi koşullarının, kendi zaman diliminin yarattığı bir ürünken, artık bu yeni yaratımla birlikte sanat yapıtının biricikliği yerini benzer olan kopyalara bırakmıştır. Bu yeni dönemde, fotoğrafın payı küçümsenemez. Ve bu durumu Benjamin şöyle ifade eder: “Hepsinden önce, bir fotoğraf ya da bir fotoğraf kaydı formunda olsun, teknik yeniden üretim orijinalin izleyiciyle buluşmasını mümkün kılar.”
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.