Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
8/10 puan verdi
·
37 günde okudu
KÜRTLERİN İLK MESNEVİSİ * Iranlılar için Ferhad ve Şirin ne ise, Arap milleti için Leyla ve Mecnun efsanesi ne ise, Kürtler için de Mem û Zîn efsanesi öyledir. Yaşadıklarına dair kaynak olmasada, kültür bakanlığı hiçbir kanıt olmadan bu efsanedeki karakterlerin yaşadığını dile getirmiştir. Kürt edebiyatında Ehmedê Xanî öncesi döneme baktığımız zaman Elî Herîrî ve Melayê Cizîrî'nin şiirlerinde Mem û Zîn'e rastlarız lakin bir efsane mi, yoksa yaşadılar mı bilinmez ama bu eser de (Mem û Zîn) geçen her sözün Ehmedê Xanî'ye ait olduğunu rahatlık ile söyleyebiliriz, bunu Ehmedê Xanî'nin sözlerinden anlıyoruz: “Yalnız bilgelerden benim şöyle bir ricam var: Öğrencilerin yanlışlarını açığa vurmasınlar İster kötü olsun ister iyi olsun bu kitap Ben çektim onun için iki yüz çeşit ıstırap Turfandadır, yavrudur ve yeni yetişmedir Her ne kadar pek fazla seçkin değildir Onu bağlardan koparmadım ki onlar Hırsızmışım gibi araştırıp soruştursunlar Bu, gönül bahçesinin turfandasıdır Masumdur, asildir ve günahsızdır Acı da olsa tatlı da olsa bir turfandadır Çocuktur, huyu da çocuk huyundandır Halden anlayanlardan şu ricam var: Bu yavrucakları kötülemesin onlar Bu meyve her ne kadar sulu değildir Kürtçe olup, bu kadarı yeterlidir O, elbiseleriyle küpeleriyle sevimlidir Benim öz malımdır, emanet değildir.” Gördüğünüz gibi, Ehmedê Xanî eserin kendisine ait olduğunu ve çalıntı veya halk ağzından duyulma şeyler olmadığını dile getirmektedir ve dönemin Kürt okur yazar sınıfına bir eleştiri mahiyetinde Kürtçe yazmaktadır. Ehmedê Xanî Kürt milliyetçiliğinin teorisyenidir, Ünlü Kurdolog Bazil Nikitin “Kürt Ulusal duygusu” başlığı altında Ehmedê Xanî'ye ve Mem û Zîn adlı yapıta böyle dikkat çekmektedir: “Bu konuda hicretin 1061 yılında doğmuş büyük Kürt ozanı Ehmedê Xanî'yi anmak yeter. Mem û Zîn adlı başlıca yapıtında Kürdistan'ı simgeleyen bir tutukluyu anlatan ozan, tutsak yurdu kurtarmak için girişilecek çabaları ve yolları gösterir. Eğer 11.yüzyılda bir Xanî yaşamış olsaydı, Kürt tarihi bir başka yön alabilirdi.” Kürtler üzerine büyük çalışmaları ile tanınan ünlü Kurdolog Martin Van Bruinessen “Ağa, Şeyh, Devlet” adlı eserinde “Kürt milli bilincinin tarihi” başlığı altında şunları söylemektedir: “Kürt milliyetçiliğinin toplumsal açıdan önemli bir güç olma özelliği yeni bir olgudur. Ancak bu, geçmişte bir Kürt “Milli” bilincinin olmadığı anlamına gelmez. 17.yüzyılda yaşamış olan Kürt şairi Ehmedê Xanî, manzum destanı Mem û Zîn'in önsözünde Kürtlerin Osmanlı ve Safevi imparatorluklarının boyundurluğu altına girmelerine neden olan bölünmüşlüklerden yakınır.” Ehmedê Xanî'nin milliyetçiliğini kendi eserinden okursak: “Eğer biz Kürtlerin de bir padîşahı olsaydı Ve Allah o padişaha bir taç layık bulsaydı O padişaha tayin edilmiş olsaydı bir taht O zaman açılacaktı bize yepyeni bir baht Eğer olsaydı o padişahın giyeceği bir taç Elbette o zaman biz de görecektik revaç O zaman bize galip gelmezdi bu Türkler Olmazdık baykuşun konduğu yıkıntılar Olmazdık başkasının yönettiği miskinler Türk ve Farslara yenilip emrine girenler.” Görüldüğü gibi Ehmedê Xanî bir Kürt padîşahın çıkmasını, ve Kürtlerin bir devlet kurmasını böylelikle Türk ve Fars egemenliğinden çıkmasını istiyor. Ehmedê Xanî 1650'de doğmuş, 1707'de hakkın rahmetine kavuşmuştur: 57 yıla Mem û Zîn, Nûbihara Biçûkan, Eqîdeya Îmanê ve Dîwan adlı şiirlerini sığdırmıştır. Ehmedê Xanî kendi çağının en büyük Alimlerinden biridir, eserlerinde tasavvuf, astroloji ve astronomi, müzik, flora, fauna, iblis terminolojisi, ontoloji ve diyalektik, cinsellik, Kürt realitesi ve Newroz gibi konuları yoğun bir edebi üslup ile bizlere aktarmıştır.
Mem û Zin
Mem û ZinEhmedê Xanî · Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları · 20102,226 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.