Gönderi

520 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
-KİTAP ÖZETİ- Martin Eden 20 yaşında olmasına rağmen görmüş geçirmiş, deneyimli bir genç. Kopuk aile hayatı, yoksul durumu ve içinde bulunduğu sınıf onu denizci olmaya yönlendirmiş. İş hayatında bir sürü ülke gezmiş, okyanuslar aşmış, farklı insanlar tanımış. Bir gün ayak takımından haydutların soylu bir gence dalaştığını görünce Martin kahramanlık yapıyor ve Arthur adlı soylu gencin takdirini topluyor. Bir teşşekkür timsali Martin yemeğe davet ediliyor. Kahramanımız İlk defa üst sınıftan kimselerle aynı sofraya oturmanın heyecanından kendini alamıyor. Üstüne üstlük ailenin biricik kızı, Arthur ve Norman'ın ablası, genç ve güzel Ruth da onu büyülüyor. Cüsseli vücuduna uymayan utancıyla ziyaretini tamamlıyor. İki tarafın da izlenimleri olumlu yönde olduğundan bu yemekler sıklaşıyor. Bu sırada Ruht ile Martin'in arkadaşlığı iyice pekişiyor. Edebiyat okuyan kızın gözünde bu kaba adamın kibar bir beyefendi hâli canlanıyor. Ruth ona edebiyat ve dil bilgisi eğitimi verirken Martin de ilk aşkı için kişisel gelişimini hedef hâline getiriyor. Olağanüstü bir çabayla kitaplara odaklanan Martin maddi sıkıntı çekmemek için ara ara tekrar denize açılmak zorunda. Hatta bir keresinde deniz seferi bulamadığından çamaşırhanede insanüstü şekilde çalıştırılıyor. Sevdiceği Ruth ise edebiyat fakültesinden mezun oluyor. Fikirleri olgunlaşan Martin'in içinde yazmak, eleştirmek, okumak arzusu iyice alevleniyor. Yazar olmaya karar veriyor ve bunu Ruth ile paylaşıyor. Ruth bu fikre hiç ılımlı yanaşmasa da bunu yüzüne vurmuyor. Hiçbir erkekle geçmişi olmamış ve Martin'den 3yaş büyük Ruth, Martin'in kendisine deli gibi aşık olduğunun en başından beri farkında. Martininse hayatında sayılamayacak kadar kadın olmuş ama bu şekilde sevdiği olmamış. Bir gün ansızın öpüşürler ve aralarındaki ilişki ileri boyuta çıkar. Artık evlilik hayalleri kurmaya başlarlar. Kızın anne ve babası Martine damat gözüyle bakmasalar da kızlarının bir erkek himayesinde olmasının vakti geldiği için bu duruma karşı çıkmazlar. Lakin Ruthun gözünü açması için, Martinin de içinde bulunduğu ve pek soylu gençlerin olduğu davetler verilir. Hepsinin bir şekilde güzel kariyerleri vardır. Martine göreyse hiçbiri bunu haketmeyen, herbiri fevkalâde boş insanlardır. İki kişi hariç: Biri Ruthun fakültesindeki profesör ki bu adam bir şekilde içine kapanık olduğu için Martine uygun değildir. Öteki ise kariyeri olmayan ve bunu önemsemeyen şair arkadaş. Bu ikincisiyle ilkin dalaşsalar da çok geçmeden ahbap oluverirler. Martinin ufku bu şair arkadaş sayesinde çok daha açılır, fikren yetişmiş işçi dostlarla tanışır. Felsefeden, sosyolojiden, evrimden bahisler açılır. Spencer, Nietzsche, Darwin vd. düşünceleri tartışılır. Martin evrimci ve haliyle bireycidir. Ancak işçi dostları genel olarak toplumcu bakış açısındadırlar. Martin her şey devam ederken nice sefalet çeker. Yazmaya karar verince, bunu mesleği belleyince denize açılmaktan ve başka işlerden kendini soyutlar. Olmuyordur. Kendini içerik ve üslup olarak sürekli geliştirdiğini düşünse de yayınevleri yazılarını kabul etmezler. Editörler her şeye rağmen yine aynı kalıp laflarla eserlerin çoğunu redder. Ruth bu duruma söylense de Martin ondan mühlet ister. Martinin asla umudu sönmez en iyi yazarlardan olacak ve sevdiğiyle evlenecektir. Ruth ise bu kadar bekleyemez, aile baskısı ve Martinin perişan halini görüp ilişkilerine ara vermek ister. Martin bu sırada açtır. Akrabaları da ondan yüz çevirmiştir. Hatta işçi dostlarının yanında konuşurken sosyalist, vatan haini yaftası yer. Gündemi diri tutmak pahasına gazeteler yalan haberler basarlar. Bireyci Martini komünist ilan ederler. Burada kayış kopar Ruth ayrılmak istediğini söyler. Norman da kardeşiyle görüşmek isterse polisi devreye sokacağını söyler. Şair dostumuz yazdığı güzel mısraları Martine okur. Bu şiir kesinlikle yüzyılın en iyi şiiridir. Yayınından uzunca bir süre rahat edeceği kadar para kazanabilir ama bunu istemez. Derken o da sefil bir hayat yaşadığından ölür. Martin henüz ölüm haberini almadan ama öncesinde dostundan izin alarak şiiri onun adına basar. Şair dostumuz bunu göremeden göçüp gitmiştir. Basımın getirisi Martine kalır. Derken ibre tersine döner. Yayınevleri biraz ünlenen Martinin tüm hikayelerini -önceden yüzüne bile bakmamalarıma rağmen- yayınlamak isterler. Açlıktan kıvrandığı günleri hatırlayan Martin için eline geçen paraların ehemmiyeti yoktur. Artık karnı toktur. Eski sevgilisinin bir anda ünlendiğini gören Ruth onunla konuşur ve tekrar başlamak istediğini söyler. Martinin sitemi burada başlar: "Ben bu hikayeleri, şiirleri param pulum yokken yazdım. O zaman kimse yazdıklarımın yüzüne bakmazdı. Ben açlıktan kıvranırdım ama herkes benden yüz çevirmişti. Şimdi ünlendiğim için eskiden reddedilen eserlerim yok satıyor. Artık karnım tok ve zenginim. Herkes şu anda etrafımda, hiçbirine ihtiyacım yokken herkes bir anda dostum olduğunu söylüyor. İyi ama karnım guruldarken neredeydiniz. Hepiniz beni şimdi yemeklere davet ediyorsunuz. İyi ama asıl yemeğe o zaman ihtiyacım vardı." Ruthu geri çevirir, artık amacı tüm eserleri satıldıktan sonra tası tarağı toplayıp gitmektir. Önceden keşfettiği uzak diyarlarda bir ada satın alacak ve orada hayatını sürdürecektir. Fakat böyle olmaz. Martinin yaşama enerjisi kalmamıştır. Tayfalık yaptığı transatlantikte bu sefer onur konuğudur ama bunun hiçbir önemi yoktur. Vücudundaki son enerjiyi denize atlayıp intihar etmekte kullanır.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202393.2k okunma
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.