Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
Görmediğimiz
Malta doğumlu Amerikalı yazar-çizer Sacco’nun 1991-1992 yılları arasında işgal altındaki topraklardaki izlenimlerini konu edinen Filistin, 1993’te önce dokuz sayıdan oluşan bir çizgi-dizi olarak yayımlanıyor. Daha sonra ise bu kitapta bir araya getirilerek yeniden basılıyor. Yeni bir şey değil Filistin meselesi; siz bakmayın basın yayın organlarının şiddetin arttığı -hiç bir zaman az olmadı- demlerde olayı tazeymiş gibi sunmalarına. Gerçi bu sadece Filistin ile sınırlı bir konu da değil. Mesela bugün Doğu Türkistan’da iç huzuru bulmada usta(?) olan barış adamları Budistler tarafından binlerce insan katlediliyor, Afganistan’da sırf Müslüman diye nice insanlar öldürülüyor, Suriye’de makineli silahlarla taranıyor, Mısır’da idam ediliyor, Arakan’da aile efradı önünde kesiliyor… Alıştık ama, değil mi? Maalesef. Üzgünüm. Her vicdan sahibi insan mazlumun yanında durur. Sacco'da Filistin halkının yanında duruyor. Onların yaşadıklarını ilk elden bizlere aktarıyor. Onların? Başından kurşun yiyenlerin, evinden zorlan alınıp günlerce tabut şeklindeki hücrelere bırakılanların, hapis yatanların, işkenceye maruz kalanların, kahve eşliğinde çocukların eğitim hayatını konuşamayanların, pazardaki domatesin kilo fiyatını tartışamayanların, ölülerinin kefenlenmesi-defnedilmesi için yeteri süre tanınmayanların, 12-13 yaşında sokak ortasında sorgulanan çocukların, geçim kaynakları olan zeytin ağaçlarını kendi elleriyle kesme zorunluluğunda bırakılanların... Sacco bunlara dayanamıyor olacak ki kendisini hep gözlüklü bir şekilde resmediyor. Orada bir köşede duruyor. Bir röportajda “İşin aslı şu ki kendimi çizerken çok fazla duygu katmak istemiyorum. Hikayeler bana değil diğer insanlara dair” diyor. Biliyor, duygu katmaya kalksa ifade edemeyecek. Çünkü gözler kalbin aynası. Ve bu yaşananlara hangi kalp dayanır ki göz gözlensin. Unutmadan, şuraya bir de Filistin fıkrası ekleyelim; Biri cia’den biri kgb’den biri de şin bet’ten 3 gizli servis ajanı bir ormanın kıyısında yürüyorlarmış.. Ağaçların arasında kaybolan bir tavşan görmüşler ve hangisinin tavşanı daha hızlı yakalayacağı üzerine iddiaya girmişler. İlk olarak cia ajanı gitmiş,10dk sonra tavşanla geri gelmiş. Tekrar salmışlar.. Kgb ajanı 5dk da yakalayıp gelmiş. Şin bet ajanı istifini bozmamış ve “bu da bi şey mi! Tekrar salın” demiş. Ajan tavşanın peşinden gitmiş ve diğer ikisi beklemeye başlamış. 5dk geçmiş.. 10dk.. 20dk.. 40dk.. Aramak için ormana girmişler ve bir bağırış çağırış duymuşlar. Sesi takip ettiklerinde gördükleri, şin bet ajanın bir eşeğe şu şekilde bağırdığı; “Tavşan olduğunu kabul et!” Cümle müslümanların en tez vakitte bir binanın tuğlaları gibi olması, bir vücudun organları gibi yaşaması duasıyla.
Filistin
FilistinJoe Sacco · İthaki Yayınları · 200933 okunma
·
108 görüntüleme
Kübra Ben okurunun profil resmi
Erhan bey merhabalar kitap hala kütüphanenizdeyse ve satmak isterseniz ben talibim. Baskısı yok sahaflarda da bulamadım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.