Hayatımda okuduğum en iyi bilim kurgu romanıydı. Yaşamınızı değiştirecek fikirlere sahip olduğunuzu hissediyosunuz kitabı bitirdikten sonra.. Kitabın kurgusu bile çok etkileyici her yolculuk geri dönüştür ilkesine bağlı olarak ilerliyor anlatılan ütopya. Kitabın konusundan bahsedecek olursak; anarşi ile yönetilen bir evren ile kapital düzenle yönetilen bir evren arasında yolculuk ve maceraları anlatılıyor. Aynı zamanda özgürlük ve sorumluluk duygusunun da fazlaca ön planda olması benim fazlasıyla etkilenmemde başlıca etkendir. Gelelim kitaptan çıkardığım düşüncelere ;)) Uzun zamandan beri özgürlük ve anarşizm üzerine araştırma yapan ve anarşizme sempati duyan birisiyim. Anarşizm'in yalnızca üstün bilince sahip olan toplum tarafından yapılabileceğini düşünüyorum çünkü karşılıklı insan dayanışmasında çıkar ve egolar olmaz. İnsanlar birbirlerinin iyiliği için uğraşır yalnızca, kişisel hırslar yoktur. Bundan dolayı para ve mülkiyet kavramı olamaz. Kitapta da bahsedildigi gibi mülkiyet sahip olmak demektir ama belirli evreden sonra sahip olduklarımız bize sahip olmaya başlar ve insan kendi eliyle altın kafesini oluşturur. Bu kafesi oluşturmak için de yıllarca çalışır. Kapital düzen bizi sürekli bir yarış içerisinde tutar her zaman birilerinden üstün olma çabası içinde olmamızı sağlar çünkü bu durumdan her zaman o kazanır. Kaybeden hem zengin hem fakirdir. Bu nasıl olur diye sorabilirsiniz. Zenginin kazandıkça daha fazlasını ister buda bitmek bilmeyen bir hırsa dönüşür insanın içini kemirir ve sonunda mutsuzlukla ölmesine sebep olur. Çünkü çok zengindir ama güzel görünmek için kendini yemeklerden mahrum bırakır kilo almamak için, sarayda oturur fakat samimiyet yoktur. Hep bir yöneten ve yönetilen sistemi içerisindedir kendi evinde bile. Fakirde bu düzende kaybeder onun kayıplarını söylemeye gerek görmüyorum. Anarşizm ise çok üstün bir insan bilincinin sadece mutluluğu hedef alarak ve işlevselliğe önem vererek yaşamda bulunmasıdır. Sonsuz özgürlük vadeden bir sistem... Kitapta bahsedilen diğer bir konuda beni çok etkilediğini söylemek isterim, insanın kendi içerisinde oluşturduğu duvarlar. Biz yani kitap okuyan insanlar, kitaplar sayesinde çok fazla karakterle tanışıyoruz. Henüz yaşamadığımız çoğu şeyi kitaplarda yaşayarak tatmin yolunu tercih ediyoruz.Özellikle bilinçli yalnızlığı seçenlere sözümdür benim gibi.. düşüncelerimizin etrafına duvarlar örüyoruz ve bunları yıkamayınca toplumdan kendimizi soyutluyoruz. Daha doğrusu ben böyle yapıyorum. Ursula le guinle ilk kez bu kitapla tanıştım ve neden geç kaldığımı sorguluyorum şu anda eğer okumayan varsa okusun ve okuttursun benden bu kadar sevgili kitap severler geceniz güzel olsun..

MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112.5k okunma

·

8 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Duman