Gönderi

Ulus devletler aslında, birbirinden ayrı yaşayan etnik grupların barışçı yolallarla tek tek devletleşmesiyle değil, komşu bölgelere, soylara, altkültürlere, dil ve din topluluklarına sirayet ederek ortaya çıkmıştır. Yeni ulus-devletler de genelde, asimile edilmiş, baskı altına alınmış ya da marjinalleştirilmiş "alt-haklar" pahasına oluşmaktadır. Etno-milliyetçi anlayışlarla oluşan yeni ulus devletler ise, neredeyse her zaman kanlı saflaştırma törenleriyle gerçekleşmiş ve yeni azınlıkları her zaman baskı altına almıştır. Bu, 19. ve 20. Yüzyıl'ın Avrupası'nda, iltica ve ülke dışına çıkarma, yoğun göç, hakların elinden alınması ve —soykırıma kadar varan— fiziksel yok biçiminde korkunç izler bırakmıştı.
Sayfa 50 - Dahil Etmek — Benimsemek mi, Yoksa Tepliliğe Sokmak mı?Kitabı okudu
·
34 görüntüleme
Milhan Karagül