Himmm hepinize merhaba okur-san'lar. (Japonlar isimlerin sonuna san ekliyorlar da sizce de çok tatlı olmuyor mu? Konuşmaya resmiyet katmak için söyleniyormuş lakin bana tam aksine okurken daha samimi ve içten geldi neden bilmiyorum :D) İlk manga (japon çizgi romanı) deneyimim Death Note olmuştu (bir arkadaşım sayesinde başlamış) ve inanılmaz zekice oyunlara orada şahit olmuş, çok sevmiştim. Aynı şekilde Liar Game'de de karakterlerin birbirlerine karşı verdikleri inanılmaz mücadeleyi gördüm, stratejik planlarını yaparken onlarlaydım ve yalan oyunlarının her seviyesini heyecanla okudum (aynı arkadaşıma içten teşekkürlerimle, iyi ki okutmuş bana :)) Akıyama ve Nao (Kanzaki) benim favorilerimdi. Manganın konseptinden de biraz bahsetmek istiyorum. Nao'nun yalan oyununu düzenleyenlerden bir kart almasıyla hikaye başlıyor. Bu öyle bir oyun ki içine girince çok fazla para kazabilirsiniz fakat aynı zamanda asla ödemeye gücünüz yetmeyeceği bir borcun altına da girebilirsiniz. Nao, bu oyuna en başından beri dahil olmak istemez aslında kurtulmanın yollarını arar ve Akıyama'yı bulur. İlerleyen aşamalarda tatlı Nao'muz sadece kendini değil aslında oyundaki herkesi kurtarmayı ister. Ve asıl savaşın birlik olup bu oyunları düzenleyen maskeli kişilere karşı verilmesi gerektiğini düşünür. Kanzaki safi-dürüst kızımızdır, kandırılır, diğerleri çıkarları uğruna onu kullanır ama o yine de insanlara inanmaktan vazgeçmez ve salak yerine konulmayı da umursamaz. Onun gücü güvendir, insanlara güven duymasıdır karşılıksız. Akıyama ise geçmişte annesi'ne yapılanlardan ötürü insanlara olan güvenini yitirmiştir. Nao'ya insanlardan şüphe etmesini, onların içinde ne olduğunu anlamaya çalışmasını söyler ve işte o zaman onlara bir şeyler emanet edebilirsin der. Nao, Akıyama'dan çok şey öğrenir şüphesiz ve kendini geliştirir. Akıyama da Nao sayesinde insanlara olan inancını geri kazanır. Kanzaki diğer oyunculara da iyiliğiyle örnek olur ve başta kötü bir karakter olan Fukunaga-san'ın bile kalbine işler yaptıkları. Aynı şekilde başkalarınınkine de (Abe, Harimoto...) Aslında bu manganın sonunda hiç beklemediğim şeyler oldu ve yalan oyunu ile ilgili de tüm gerçekler ortaya çıktı. Beni her okuyuşumda şaşırtmayı başardı. Manganın ana fikri ise bana göre insanların kendi çıkarlarını düşünüp bencil olmak yerine başkaları için de çabalayabilmesinin güzel bir davranış olduğu ve birlikte hareket edildiğinde en kötü ve zorba güçlerin üstesinden gelinebileceği. Dürüst olmak ve insanlara güvenebilmek çok güzel bir şeydir. Ama bazen insanlar bunları suistimal edebilir ve böyle güzel kalpleri incitebilir, yine de o güzel kalpler bunun üstesinden gelerek kendisine bunu yapanlara karşı bile dürüst olmayı ve güvenebilmeyi öğrenebilir. Siz de Zeki Akiyama ve tatlı Nao'yla yalan oyununda, dürüst ve adil bir maceraya çıkmaya var mısınız?
Şayet henüz manga okumadıysanız bence başlamak için hiç durmayın ve Liar Game'le başlayın :)
Not: Argo kelimeler de vardı ama hikayeye kendinizi kaptırınca o kısımlar çok göze batmaz sanırım, yine de kulanılmasaydı daha hoş olabilirdi tabi)
Şimdiden keyifli okumalar dilerim Okur-san'lar :D seviliyorsunuz, tebessümle kalın...