Hayatım bir mutsuzluk inşaatıydı Pollyanna
Çimento,demir,çamur...
Duvarlarımı şiir ve türkü söyleyerek sıvardım
En üst kattan düşerdim her gün
Esmer bir işçi gibi dilini bilmediğim bir dünyaya
Hayatım bir mutsuzluk inşaatıydı Pollyanna
Sana ve mutluluğa yazılmış mektuplarımi
Cevap beklediğimiz zamanlarda
Benim bir köyüm olmadi
Hicbir şehir karlı sokaklarıyla bana
Pazen gecelik giymiş bir anne gibi sarılmadı
Istanbul u evlat edinsem
Benimsemezdi nasılsa otuz yaşında bir anneyi
Yüzyıllarca yaşamış bir çocuk olarak
Mütemmim cüz olamadım hicbir aşka Pollyanna
Bir kitaba cüz olamadım
Yukarıdan aşağıya yedi harfli battal boylar intiharı denedim
Hicbir bulmacayı tamamlayamadım
Bir kediyi okşasam ellerim yumuşardı
Biri okşasam bir yumuşardı
Bire "Bir "olamadım
Beyaz bir örtü gibi sarardım acılarımı başıma
Ben sevgilisi çile olan bir gelindim Pollaynna
Gel derdim,gel kim olursan ol yine gel...
Çiçekli bir düğün davetiyesi gibi oturdum balkona
Uyuyamdigim gecelerin sabahında
Göz altlarımdan mor çocuklar doğardı
Mor çocuklara ninni söylerdi sabah ezanları
Fırtına ters çevrilen şemsiyeye benzerdi
Bu sana son mektup Pollyanna...
Didem Madak