Gönderi

Habîbi habîbine getirin. Zira habîb, habîbini özlemiştir.
Hz. Ali anlatıyor:" Hz. Ebû Bekir vefat etmeden önce beni yanına oturttu ve Yâ Ali! Ben öldüğüm zaman Resûlüllâh'ı(sav) yıkadığın gibi beni de yıka, güzel kokular sürdükten sonra Resûlüllâh'ın(sav) bulunduğu Hücre-i Saâdet'e götürün ve izin isteyin. Kapının açıldığını görürseniz beni oraya defnedin. Yok, kapı açılmazsa beni - Allah kulları arasında hüküm verinceye kadar- Müslümanların kabristanına defnedin." dedi. Vefât edince, Hz. Ebû Bekir'i yıkadım, kefenledim. Resûlüllâh'ın (sav) kapısına izin için ilk ben geldim. "Ya Resûlüllâh! Bu gelen Ebu Bekir'dir, yanınıza defnolunmak için müsaade istiyor." dedim. Kapı açılıverdi. O esnada "Habîbi(dostu, sevgiliyi), habîbine getirin. Zira habîb, habîbini özlemiştir." diye bir ses işittim.
Sayfa 46 - Fazilet Neşriyat/Ibn-i Asâkir, Târîhu Dımaşk, Dâru Ihyâi't-Türasi'l-Arabî,Beyrut,2001
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.