Thomas Amca, sen bunları yazarken neyin kafasını yaşadın acaba. Kemikler, ölüler, kemikten kömür kalemler, bir sürü savaşa atıflar: İkinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, ABD Bağımsızlık Savaşı... Sanrılar, rüyalar, gerçekler, gerçekmiş gibi görünenler... Herhalde kitabın sonunda yazar çıkıp bu yazdıklarımın tamamı saçmalıktan ibaret, size şaka yaptım diyecek ve koca bir nanikle romanı bitirecek. Neyse kaldı epi topu iki bölüm. Bu kitabı bitiremeyip de tekrar tekrar okumayı deneyenlere nazaran deli olduğum için şanslıyım galiba. Bu amcanın yaptığı atıfları, anlattıkları tüm dünyanın dahileri gelip toplanıp anlamaya çalışsa anlayamaz diye düşünüyorum. Joyce'un anlaşılması imkansız Finnegan Wakes kitabının 1939 yılında çıkardığını düşünürsek, 1933 doğumlu Thomas Amca, onun bıraktığı anlaşılmazlık çıtası arşı alaya çıkarmış. Eminim Joyce mezarında varisini bulduğu için mutluluktan kemikleri takla atıyordur. Son olarak bu kitabı okumak için siz seçmezsiniz, o sizi seçer. Amerikan Rüyasına bulanmış müthiş komplo romanına hazır mısınız?