Gönderi

Yüreğim kanıyor - Ahmet Kaya
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek  beterin beteri var diyenlere inanmıyorum...  hep böylesi havalar besler fırtınaları  korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek  duymazdım durgun suların bezgin türkülerini  alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim  bir yangınsonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı  bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor  esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım  geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım  yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim  beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim  yitirmişim yıldız ışığında dost çizgileri  deli çizgi gözlerimi kör etmiş kör etmiş kör etmiş  göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi  çığlıkçığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin  gökmavisi bir türkü dolanmış yüreciğime  selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde- neyleyim  insan demişim kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum  kaderim kaderleri demişim allı'nın kızı  sen olmasan ben böyle değildim  böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim  bir yangınsonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı  yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek Rüzgar gibi ağustos geçti ellerimizden  Meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar  Bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı  Bir yanda boşa geçen gecelerin acısı  Malum o dramın en güzel perdesindeydik  Ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı  Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik  Her gören didik didik bizi denetliyordu  Biz kendi derdimize düşmüştük yılandere ölüler yatağı helalim ölüler  katran mazot bidonları paslı putreller  kargalar üşüşmüş ahmedo'mun ellerine kargalar  ahmedo'mun düşlerine yılan çıyan doluşmuş  garipler mezarlığı doymamışlar dünyası  yıkılası karakuşak kurudere sırtları  ahmedo'm bir yaz bulutu bir varmış bir yokmuş  fenerler titreşiyor bıçaklanmış türkülerin gözbebeklerinde  vinçler beni balçık gibi akşamlara bindiriyorlar  sen olmasan şu sabahlar olmasa  şu benim büyük büyük susamışlığım  bu mızmız takvimi bir solukta susturacağım  yılandere ölüler yatağı helalim ölüler rüzgar gibi bir ağustos geçti ellerimizden  meyvalar bizi balrengi günahlara çağırıyorlar  bir yanda boşa geçen gecelerin acısı  malum o dramın en güzel perdesindeydik  ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı  göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydi  duracak vaktimiz yoktu bitmiştik  her gören didik didik bizi denetliyordu  biz kendi derdimize düşmüştük Orda da akşamlar olacak allı'nın kızı  kanlı mendil gibi ağustos akşamları  şu benim çektiklerimi görmiyeceksin  belki yanında başkaları olacak  belki düşlerine bile girmeyeceğim  gün oldu acıların şiirini yaşadım  gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım  bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı  ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin  dokunsan parmaklarıma tutuşacağım yine ağustos gelse elele versek  sen anandan kaçsan ben yalnızlığımdan  yeni yoldan sazanlı çaydan geçsek  güneşin bahçeleri emzirdiği saatte  susamışlar aşkına, kandım diyesi  uzun uzun öpüşsek  yine ağustos gelse kovulsak cennetimize  şantiye hiç durmadan ötse bağırsa  lazoğlu büyükharflerle sövse işçilerine  damlarda kaysı yarsalar rumeli göçmenleri  dillerini sevdiğim kıvırcık dillerini  ıssız bahçelerden geçsek unutulmuş sokaklardan  çocuklar mavi mavi gülüşüp kaçışsalar  bir masal dinler gibi sessizliği dinlesek  kendimizi dinlesek köklerin çığlığını  seni kollarıma alsam, yine yumsan gözlerini  yine kapışılsa yavrum, batan şehrin hazineleri  biz yine kendi derdimize düşsek yere batan şehrin tek yalnızıyım  yüzyılın ağrısını anlıyarak çekiyorum  ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler  tepmişim rahatımı boynubükük mutluluğumu  yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum  istemem sarmasın yumuşak duygular susuzluğumu  geceler bıçak bıçak böğrümde yatsın uyusun  kaderim kaderleri demişim allı'nın kızı  ellerimi kemirmekten memnunum  düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz  en güzel günlerinde gençliğimizin  ölümden ötesini aklım almıyor  beterin beteri var diyenlere inanmıyorum  istesek cenneti kurtarabiliriz  ben bir ışık için tepmişim rahatımı  ellerimi kemirmekten memnunum  bu güleç yüzlülerin bu acı türkülerini  bu yoksul yerleri anlıyarak seviyorum...  delice anlıyarak allı'nın kızı. Hasan Hüseyin Korkmazgil youtu.be/WsZDa2rVyyU
Benefşe
Benefşe
·
4 görüntüleme
Ayşe Ay okurunun profil resmi
Olsun, sen okursun biliyorum, bu üç şiir benim çok sevdiğim şiirlerdir. ❤😀
Benefşe okurunun profil resmi
Bir baktım hepsini okumadan beğene basmışım :))
Benefşe okurunun profil resmi
Şu saatte dışarıdan "Dardayım yalanım yok" şarkısının sesi geliyor derinden derinden. İlginç 😀
Ayşe Ay okurunun profil resmi
Ayy ne güzel, ben kardeşimle 2010'da Adana'ya gitmiştim, karşı binada hep Ahmet Kaya çalıyordu, kürtler oturuyormuş. Ben dedim, beni burada bırakın, ben müziği dinleyeyim. 😀
Benefşe okurunun profil resmi
Ayşe'cim şiir demişken, bugün Cahit Zarifoğlu'nun şiir kitabına başladım ya. Zormuş meğer, bilmiyordum..
Ayşe Ay okurunun profil resmi
Evet, aynı şeyi benim gelinim de dedi. Derin insan Zarifoğlu, öyle romantik sözleri değil sadece ortaya koyduğu.
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.