Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
22 günde okudu
"... iyi yürekli körlerin merhametli ve resim gibi dünyası bitti, şimdi katı, acımasız ve amansız bir körler krallığı var," (s.139) Usta yazar Saramago'nun kaleminden dökülen satırlar distopik bir düzeni gözler önüne sermesinin yanı sıra, kesinlikle gerçekdışı değildir. İnsan evladı varolduğudan beri hep bir düzen peşinden koşmuştur. Ataerkilliğin sivrilerek yükseldiği ve herşeyi elinin altına aldığı bir düzen hakim olmuştur daima. Kitabın konusu bir okuyucu olarak bende tarifsiz bir etki bırakmış olsa da sanırım en çok etkilendiğim kısım belli bir yerin, zamanın, mekanın olmaması. İsimsiz karakterler, isimsiz bir ülke, belirsiz bir hükümet vesaire... Sanırım Saramago'nun bu yolu izlemesini sebebi insancıl yanının keskinliğinden kaynaklanıyor. Belli bir ırkı, dini, topluluğu hedef olarak almamış, bunu bir karaktere basit bir isim vererek bile yapmamıştır. Şunu da eklemeliyim ki, okuyucu kitabı okumaya başladığında, bildiği klasik konuşma diyaloglarını, yazım üslubunu unutmalıdır. Çünkü Saramago ardarda yazdığı diyaloglarla, bi süre sonra kimin konuştuğunu, kimin ne cevap verdiğini ustalıkla gizlemiş, bazen iyinin kötü mü, kötünün iyi mi olduğunun netliğini gölgelemiştir. Tıpkı insanın ikilemli doğası gibi.. Saramago, kitapta toplumun gerçeklerinin altını çizmekten, acı gerçekleri gözler önüne sermekten geri durmamış. Nitekim, bu durum ona Nobel edebiyat ödülü getirmesinin yanı sıra, birçok güçlüğü de yoluna çıkarmıştır. Şu bir gerçektir ki 'İnsan' düşünebilen karışık bir varlıktır. Beş temel duyu organına sahiptir ve kanaatimce bu beş duyu organın beslendiği kaynak 'Nefis' tir.. Kitapta görmek duygusunun üzerinde durulmuş ve bunun eksikliğinin getirdiği çıkmazlar kitaptaki karakterleri bambaşka kişiler haline getirmiştir. Karakterlerde ki nefis iyice sivrileşmiş, asla yapmam denilen şeyleri yaptırmış ve bunu çok normalmiş gibi göstermiştir.. Gelelim kitapta var olan düzenin eleştirilmesine.. İlk körün ortaya çıkması, ardından doktorun kör olması ve salgını haber vermesiyle ortaya çıkan hükümet bilinci gerçekten göz yaşartıcı. Öyle ki, çareyi sadece bu zavallı körleri pis, eski bir akıl hastanesine tıkmakta buluyorlar. Gittikçe sayıları çoğalan ve kirliliğin içinde yaşamaya çalışan bu zavallı körlerin başına başka bir kör çetenin bela olması da cabası. Bu acımasız kör çete, güncel hükümetin kesinlikle başka bir versiyonu ya da temsilcisi. Bu bir avuç kör çete sahip oldukları bir silah ve bir kaç demir sopa ile körleri korkutup, verilen yiyeceklere el koymuş ve çeşitli istekler karşılığında bu yiyecekleri onlara vermiştir. Belki de en acımasız talepleri kadın istemeleriydi. Saramago kadınların sadece bu kör kaosun içinde haksızlığa, zulme uğramadıklarının nitekim farkındaydı. Bu yüzden satırlarına şöyle devam demiştir; "Kendilerini neyin beklediğini biliyorlardı, hırpalanmalar kimse için bir sır değildi, hatta gerçekte onlar açısından yeni hiçbir şey yoktu, dünya kurulalı beri böyleydi bu." (s. 191) Evet gerçek olan bu. Dünya kurulalı beri kadın hep aşağı konumda, muhtaç olan, korunması, acınması, kollanması, gerekirse dövülmesi, terbiye edilmesi, evcilleştirilmesi gereken birşeydi. Kadın objeleştirilmiş, ötekileştirilmiş, erkeğin eğlence aracı olmuştur. İronik olan şu ki dünyanın yarısı kadınken, diğer yarısını da kadın doğurmuştur. Yine de kadın asla erkekle aynı derecede düşünülmemiş, oraya çıkması da hep engellenmiştir. Saramago'nun kör etmediği tek karakteri de kadındır. Peki neden kadını seçti? Karakter erkek olsaydı, gidişat nasıl olurdu? Etrafındakileri terkedip başıboş bankalara gidip zamanı gelipte, bütün gözler açılınca zenginleşmek ve kullanmak için bütün paraları bir yere toplar mıydı? Kadın karakter gibi marketin deposunda bulduğu yiyecekleri arkadaşlarıyla paylaşır mıydı yoksa sadece kendine mi saklardı? Görme yetisinden ve erkekliğinden yararlanıp önüne her çıkan kadını kullanır mıydı? Sanırım by kadar kötü niyetli olmamak gerek. Çünkü iyi niyetli bir insan olmanın ve empati kurmanın cinsiyetinin olmaması gerek. Kitabı okuyup bitirdiğimde, yazarın
Görmek
Görmek
kitabını okumak için biraz zamana ihyacım olduğunu farkettim. Sanırım araya başka kitaplar sıkıştırsam iyi olacak. Kitabın 2008 de sinemaya uyarlanan filmini de mutlaka izlemeliyim. #blindness
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105,3bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.