Gönderi

246 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Yavaşla! Bu hayattan bir defa geçeceksin.
Yürüyorum Adımlarım yavaş Adımlarım hızlı Adımlarım yoğun Yürüyorum, bir bilinmezliğe doğru Sonsuzluğa salise geçe Gökyüzüne dakika kala... • •    Bu yazma serüveninde bana eşlik edecek olan herkese şimdiden çok teşekkür ederim. Kitabı canım arkadaşım https://1000kitap.com/1ygmr önermesi sayesinde okumuş bulunmaktayım, sağ olsun inceleme yapmam konusunda da baya destek oldu. :)) Teşekkürlerimi sunmayı borç bilerek yazma serüvenime adım atmak istiyorum, izniniz ile birlikte. Sürç- i lisanda bulunursam şimdiden affola.. :)) • • Günler gelip geçmekteler Kuşlar gibi uçmaktalar.. • •  Bu sözün bana kattığı şeyler ne oldu ya da zihnindeki kara delik bu söz ile ne kadar genişledi...  Ben ne kadar zamanın kıymetini bilebildim? (!)... “Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok üzüntü duyanlardır” diyor Dante. Bu yüzden mi acaba zaman konusundaki derin üzüntüm? Peki, ben zamanı değerlendirme konusunda neredeyim, geçmiş hatalarımla ve bugünümle yüzleşmeli değil miyim? Eski yıldan yeni yıla çıkabilmenin şükrünü başka türlü nasıl yapabilirim? Kaybolan zamana hükmüm yok ama bilemediğim bir güne kadar devam edecek olan ömrümü daha verimli kılmak elimde değil midir? Bu soruların cevabını zihnimde sorgularken düşünme fırsatım çok oldu, gönül mukayesesi ile cevabı hâlâ bulmuş değiliz. Umarım en kısa zamanda buluruz. :)) ● "Kalbini güzel ört, gelecekten rüzgar sert esiyor." ○  Yavaşlamanın Değeri" adlı kitabında yazar Carl Honoré hayatı yavaş bir tempoda yaşamanın yararlarını şöyle açıklıyor: "Akıllıca bir tempoda yaşarsanız, hayatınız daha güzel geçecektir. Yavaşlamak, her şeyi kaplumbağa hızıyla yapmakla ilgili değil. Yavaşlamak, hayatın iyi taraflarını tadını alarak yaşamaktan ibaret." Aceleden, kendimizle olan bağlantımızı bile kaybediyoruz. Her alanda bilgi bombardımanına tutulduğumuz bu dünyada, hiçbirşey yapmama lüksünü ve sanatını unutmuş bulunuyoruz. Düşüncelerimizle yalnız kalmamız artık mümkün olmuyor. Oysa insanın düşünceleri geleceğe doğru atılan balyozla birer darbe değil midir? ▪ ▪ "İçime çektiğim hava değil gökyüzüdür..." kitapta çok sevdiğim sözlerden biriydi, incelemede de imzası ve izi olsun istedim. :) ▪ ▪ ▪ Kemal Sayar'a göre insanlar aslında çok iyiler ama çevreleri kötü ve yaşadığımız düzen bozuk. yazarın çözüm önerisi olarak sunduğu tezleri kabul etsek bile dünyanın ve insanların değişeceğine dair kesin bir kanıt var diyebilir miyiz, meçhul. (Ama imkansız olarak da görmüyorum.) • • Geniş ailenin kaybedilmesi, kapitalizm için bir fayda sağlıyordu, böylece küçül(tül)müş ailenin toprağa ve atalara sadakati kalmayacak, hareketlilik artacak, yer değiştirmeyle birlikte iş ve tüketim sahaları da genişleyecekti. ama çekirdek aile, bir evvelki nesille en yeni neslin irtibatının kopması, onlardan alınan hayat bilgisinin azalması anlamına da geliyordu. Modern zamanlarda insanın benliği, toplumsal yaşantısı büyük bir değişim geçirirken aile bağları çözülüyor, mahremiyet, aşk gibi duygular biçim değiştiriyor. “Değişiklik” derken, sadece modern zamanlarda kadın ve çocuk haklarından söz edilmesini ve geleneksel ailenin görünümünde ortaya çıkan değişiklikleri kastetmiyoruz. Dünyanın her yerinde akrabalık ilişkilerinin zayıfladığı, sosyolojik araştırmalarla ortaya konuluyor. Ebeveynin, olmanın önemi giderek azalıyor. Geleneksel dünyadaki ebeveynin, aile büyüklerinin otoritesi çocuk bakıcıları, sürekli sayıları artan öğretmenler, anne ve babanın son olarak birlikte olduğu insanlar arasında dağılmış durumda. Çocuklar artık neredeyse tamamen ailenin dışında büyütülüyor. Oysa tek istedikleri şey bir yuva. İşte burda Kemal Sayar şu tanımı sunuyor: • • Çocuklar ellerine kâğıt kalem aldıklarında bir yuva, bir ev resmî çizerler. Dış dünyanın olanca karmaşıklığına rağmen ev, düzeni temsil eder. Ev sükûnet ve hûzur demektir. • • Güzel olan, kayda değer olan ne varsa yavaşlıkla yapılır. telaş ve acelecilik toplumuna karşı, ağırdan alma ve sükunet toplumunu diriltmemiz gerekiyor. Sevmek için zaman ayırmak gerekir. bilmek için zamana ihtiyaç duyarız. güzelliği ancak zaman ayırarak fark ederiz. zamanla olgunlaşırız. lütfen yavaş gidiniz." • • Son olarakda beğendiğim bir alıntı ile yazımı noktalamak istiyorum; "Soylular, kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünen insanlardır. bu ülkenin en soylu insanları, diğerinin acısını en çok içinde hissedenleridir." “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.” Tolstoy İncelememi vâkit ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim, hûzurlu ve mutlu vâkitler dilerim.
Yavaşla
YavaşlaKemal Sayar · Kapı Yayınları · 20209.6k okunma
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.