Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Osmanlı imparatorluğunun gerileme döneminin nedenlerini herkes tarafından az çok bilinir. Mâli bozukluklar, Batı kadar gelişememe üzerine kaybedilen savaşlar vs... İşin bir de iç yani var ki, yine bu mesuliyet Osmanlı devlet büyüklerine aittir. Osmanlı devletinde çıkan askerî isyanların her biri Osmanlı'nın kalbine darbe indirmiş zaten kötü olan durumu daha kötüye sokmuştur, her bir isyan askerî darbe niteliğinde vukuu bulmuş bir çok devlet büyüğü idam edilmiş, padişahlar tahttından indirilmiştir. Öncelikle size yeniçeri ocağı hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'a girmesiyle beraber tek bir yıl içerisinde birden fazla savaş olması merkezi ordusu zayıf olan devleti zor duruma sokuyordu eyalet askerlerinin her savaş öncesinde toplanması zaman aldığı için merkezi orduyu güçlendirmek zaruri bir ihtiyaç haline dönüşmüştü. Savaşlarda alınan esirler Anadolu'daki Türk ailelere verilerek İslamiyetin esasları ve Türkçeyi öğretilir ardından İstanbul'a gönderilir. 1. Murad devrinde başlayan bu devşirme sistemi ile kapıkulu ocağının temelleri atıldı. Ankara savaşı sonrasında esirlerin azalmasıyla birlikte Osmanlı imparatorluğu sınırları içerisindeki hristiyan çocukları da devşirme sistemine katılmıştır. Kapıkulu ocağının bir çok alt sınıfı vardır ki en bilinen ve önemli olan ocak Yeniçeri ocağı idi. Kapıkulu ocağı kanunlaşıp düzenli bir sisteme kavuşması Fatih Sultan Mehmet döneminde gerçekleşti. Kanuni döneminde sayıları 24 bin civarı olan asker sayısı 17. Yüzyılda 40 bin civarına çıkmıştı. 18 yüzyılda Avrupa'dan askeri uzmanlar getirtilerek reformlar yapılmak isteniyor ancak yeniçeri ocağı bu reformlara da karşı çıkmış ve engel olmuştur. Yeniçeriler savaşlara doğru düzgün katılmadıkları gibi Avrupai tarzda asker yetiştirilmesini de engellediler. Nizam-ı Cedid uygulamalarını engellediler. 2. Mahmudun da çağdaş asker yetiştirmesine karşı çıkınca 2. Mahmud, halkın ve ulemanın desteğini aldıktan sonra, 1826’da yeniçeri ocağını ortadan kanlı bir şekilde kaldırdı. Yerine Avrupalı uzmanların desteğiyle çağdaş bir ordu olan Asâkir-i Mansure-i Muhammediye kuruldu. İsyanların temelinde devletin mâli yetersizliği sonucu merkez ordunun aç kalmaya kadar varan parasızlığı orduya isyandan başka çare bırakmamış, bu kötü şartlar üstüne imparatorluk içinde ki devlet büyüklerinin mevki ve makam arzusu için orduya karşılığını veremedikleri boş vaat, imtiyazlar ve çeşitli taht oyunları bu isyanların her birinin dehşet derece de kanlı bir biçimde bitmesiyle son buluyor. İsyanlardan sadece devlet büyükleri etkilenmiyor. Bu isyanlardan asıl etkilenen tebaa İstanbul halkı olmuştur... Ocak devlet içindir anlayışı gitmiş, devlet Ocak içindir anlayış gelmişti. Fatih Sultan Mehmetten sonra padişah ve devlet adamlarının ordu üzerinde ki dirayetsizliği yüzünden nerdeyse 2. Mehmet'in saltanatından sonrası her padişah döneminde askeri bir isyan patlak vermiş devlet ocak içindir anlayışı bataklığa düşmüş olan imparatorluğun daha çok çırpınmasına neden oldu. Kitap genel olarak yerli ve özellikle de dönemin tarihçileri tarafından ele alınan kaynaklardan birleştirilmiş olan alıntılar ile oluşturulmuş, meydana gelen isyanlarda ufak detaylara kadar sıkmayacak şekilde girmesi de ayrı bir güzellik. Osmanlı Devleti'ndeki askerî isyanlar hakkında kaliteli bir kitap olmuş diyebilirim, Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşundan çalkantılı dönemlerine ve kapanışına kadar yaşanan sürecin müthiş derecede güzel anlatılmış olduğu bir kitap olarak görüyorum gözümde herhangi eksiği ve kusuru yoktur. Bu çalkantılı dönemleri merak edenlere gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. :) Herkese keyifli okumalar! <3
Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve Darbeler
Osmanlı İmparatorluğu'nda Askeri İsyanlar ve DarbelerErhan Afyoncu · Yeditepe Yayınevi · 2010185 okunma
··
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.