Gönderi

140 syf.
·
Puan vermedi
Genel olarak kitap hakkında yazılan yorumlara şöyle bir baktım. "Öyküler havada kalmış, tamamlanmamış" benzeri yorumlar çoğunlukta. Fakat hangi birimizin öyküsü tam ki. Zaten kadın eksikliklerden yola çıkarak duygu aktarımı yapmış. Ve gayet de başarılı olmuş bence. Öykülerde önemli olan hissiyattır. Anlatırken benliğimizde yol açtığı depreşimlerdir. Bir filmde bile olaylar anlatılırken filme odaklanmadan sonunu merak eden beyincikleriz. Bazen bir son göremeyince de film çok güzeldi ama sonu... Asıl heyecanı orda işte sonu yoksa biraz beyni çalıştırıp sen tamamlayacaksın. Ve hissi depreşimin seni düşündürecek. Her şeyi yazardan, yönetmenden bekleme arkadaşım. Azıcık beyin egzersizi, sinerji sen yarat. Yoksa insanlık bknz. #34955896 eleştirirken yolunu şaşırıyor. Ergen edebiyatı ya da feminist zihniyet diye nitelendirip hatta ve hatta daha da ileriye gidip doyumsuz, Türk kadını gibi yorumlayan arkadaşlar gördüm. Aklıma şu hikaye geldi. Okuyun valla bak hem sonu var hem de sürpriz sonlu. :) Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına ” Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş. “Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş. Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: “İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.” Ben de diyorum ki, bir OKUR!? olarak hedef kitleye Türk kadınlarını koyacak kadar alçak bir zihniyete sahipse, cesur olsun da kendi mentaliteleri dışında -çünkü görüyoruz ki ağır eleştiri yaparken ağzınızı düzeltmeden boş konuşuluyor, dünyaya mevcudiyeti harici bir eser bıraksın. Ve sussun.
Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
Atları Bağlayın Geceyi Burada GeçireceğizMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20173,594 okunma
··
272 görüntüleme
Tayfun okurunun profil resmi
:))) Benim incelememe cevap bir inceleme olmuş :) Olsun ellerine sağlık... Her pencere aynıdır ama gördüklerimiz hep farklı... Keyifli okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.