Kısacası, yakalanmamak için başka tarikatların toplantılarına katılıyorlar, onlara himmet veriyorlar, başka gruplara karışarak "hizmet" dedikleri asıl yapılanmayı renklendiriyorlardı. AKP'deki üyeleri "en Reisçi", muhalif görünenleri ise "Atatürkçülük kisvesinde" olabiliyordu.Evet, Emniyefin, öncelikle kendi içindeki yapılanmayı tanımlamak için yazılan rapora, yandaşların ilgisiz kalmasının nedeni belliydi. Bugün, devlet içerisinde Okuyucular" dan "Yazıcılar"a sadece Nur kökenli 10'un üzerinden gruptan söz ediliyor. Nakşibendiliğin kollarını eklediğinizde her cemaatin kendi havuzunu oluşturduğu bir devlet yapılanması ortaya çıkıyor. İşte son dönemde FETÖ'nün yerine "birilerinin" panzehir olarak gördüğü tarikatlar/ cemaatler, aslında yeni FETÖ darbelerine hazırlanmak için kundakta bekliyordu.Unutmamak ki, devletin bu tehlikeye karşı bir hafızası vardı. Emniyet, MİT ve Jandarma bu tarikatları takip eder, kamu güvenliğine aykırı gelişmeleri de raporlardı.