Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kadın
Kederliyken içinizde birçok şeyin değiştiği hiç olmadı mı; bir yerlerde, varlığınızın herhangi bir anında değişiklik duyduğunuz olmadı mı? Tehlikeli ve kötü olan sadece insanın bastırmak için başkalarına taşıdığı kederlerdir; bunlar yüzeysel ve akılsızca tedavi edilmiş hastalıklar gibi geri döner ve kısa bir aradan sonra daha da şiddetle patlarlar; içte biriken bu şeyler yaşamdır, yaşanmamış, savrulmuş, yitirilmiş; insanı öldürebilecek bir yaşam. Bilgimizin yettiğinden ötesini görmemiz mümkün olsaydı ve biraz da sezgimizin uzantılarının ilerisini; o zaman belki de kederimizi, sevinçlerimizi taşıdığımızdan daha büyük bir güvenle taşıyabilirdik. Çünkü bu anlar içimize yeni bir şeyin, bilinmeyen bir şeyin girdiği anlardır; duygularımız ürkek bir tutuklukla dilsizleşir, içimizdeki her şey geri çekilir, bir sessizlik oluşur ve kimsenin tanımadığı "yeni" , bunun ortasında oluşur ve konuşmaz.... geleceğin gerçekleşmeden çok daha önce dönüşmek için bu şekilde içimize girdiğini gösteren pek çok işaret vardır. kederliyken yalnız kalmanın ve daha dikkatli olmanın bunca önem taşımasının nedeni budur; çünkü geleceğimizin içimize girdiği o görünürde olaysız ve donuk an, bize dışımızdan gelen diğer bütün konuşkan ve rastlantısal anlardan çok daha fazla yaşama yakındır. Kederliyken ne denli sessiz, sabırlı ve açık olursak yeni olan hayatımıza bir o kadar derin, bir o kadar yanılmadan girer, onu bir o kadar çok kendimize mal ederiz, bir o kadar çok bizim kaderimiz olur ve eğer daha sonraki bir gün "gerçekleşecek" olursa... ona içimizin derinlerinde bir yakınlık akrabalık duyarız....... RAINER MARIA RILKE
Sayfa 7 - AyrıntıKitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.