Gönderi

"UNİSEX Mİ?.."
Paranoyak mı oldum diye düşünmeye başladım önceleri.. Sonra gözlerimi ovuşturarak baktım olmadı, hüsnü zann ettim yine olmadı.. Ben; "Sokakta cinsiyetini ayırt edemediğim insanlar görmeye başladım.!" Gözden kaybolana kadar seyrediyorum peşlerinden.. Ne yüzlerinden, ne kıyafetlerinden nede davranış şekillerinden cinsiyetlerini anlayamıyorum. Bir mağazaya giriyorum, bayan reyonu ne tarafta diye sormama fırsat kalmadan, "Hanfendi burası "unisex" diyor görevli.. Ney? Unisex mi? Yani cinsiyetsiz kıyafetler mi? İyi ama nasıl olur? Şimdi bu bluzu hem ben, hemde erkek kardeşim giyebiliriz, yanlış anlamadım değil mi? Şu raflardaki pantolon modelleri hem kız hemde erkek için mi yani? Benim Peygamberim erkeğe benzeyen kadına,kadına benzeyen erkeğe "Lanet etmişken" şimdi onun ümmetine ben "unisex" kavramını nasıl izah edebilirim ki? Yol boyunca içimden konuşa konuşa yürüdüm durdum.. Eskiden kıraathaneler vardı mesela... Mahallenin ihtiyarları, iş arayanları, akşam evden kaçanları, gündüz tavla oynayanları oturur çayını nargilesini içerdi. Kadınlar önünden geçmez, karşı kaldırımdan yürürdü. Kocasına birşey söyleyecek olsa asla o kadar erkeğin arasına girmeye tenezzül etmez, mahalleden bir çocuk yollar, maruzatını iletirdi. Kadınların böyle bir mekanı yoktu. "Zaten buna gerekte yoktu!" Kadın evinde ağırlardı arkadaşlarını.. Tatlı çay sohbetleri, samimi halleri mahrem yuvalarından dışarıya çıkmazdı.. Ama artık mekanlarda cinsiyetsizleşti.. Yol boyunca kadınlı erkekli bir arada oturan, son ses müzik eşliğinde nargile tüttürüp birbirleriyle tavla oynayan insanları seyrettim. Eski kırahathanelerin adı bugün "Cafe" olmuş.. Hem zaten kadınların giremeyeceği mekan mı olurdu? Ne biliyormuş eskiler! Allah aşkına hangi devirde yaşıyorum ben? Şimdi kalkıpta Rasulullah'ın iki gözüde kör olan sahabesi Ümmü Mektum evine girdiğinde hanımlarına "Çekilin,gizlenin! Onun gözleri görmüyorsa,sizde mi görmüyorsunuz!" Buyuracak kadar bu konularda hassas olduğunu kimin yakasından tutupta haykırayım? Bizim evvela mekanlarımız, giysilerimiz, algılarımız, zihniyetimiz "cinsiyetsiz" olmuşken benim gözlerimin şuan gördükleri çokta abes gelmemeli değil mi? Peki nasıl oldu bu iş derseniz, bunu anlamak inanın hiçte zor değil.. Vakt-i zamanında televizyonları evlerinize sokmayın derken biz yobazlıkla suçlandık ama bugün en ünlü profesörler evlerine televizyon almayınca, "aydın insan" oldular. Şimdi iş işten geçtikten sonra; Kime sorsak televizyondan nefret ediyor ama her akşam ısrarla izliyor. Dizi saatine göre misafirliğe gidiyor,maç saatinde misafir kabul etmiyor. Hatta daha korkuncu NAMAZI REKLAM ARASINDA KILIYOR! Bu nasıl bir müptelalıktır? Özellikle çocuklarımız öyle bir hipnoz olmuş ki ekrana, seslensen tepki vermiyor.. Biz kendimizi nasıl bir belaya düçar ettik kısaca bahsedeyim.. Sinemada 25. kare olayı denilen bir sistem vardır.Çok basit bir anlatımla; Bizim gözlerimiz 24 kare algılayabiliyor, 25. kareyi ise gözlerimiz göremiyor. Yani biz farketmeden 25. Kare geçiyor, göz görmüyor ama beyin onu algılayıp hafızasına atıyor. İnsanlar sinemada film izlerken bir deney yapılıyor. Örneğin romantik bir filmde belli yerlerde 25. kareye kızgın güneş ve çöl resmi konuyor. Ara verildiği zaman nerdeyse herkes kola,su vb. içecek almak için sıraya giriyor. Susuzluk bilinçaltına işlendiği için, farkında olmadan herkes içecek alıyor. Amerika'nın Irak işgali öncesi radyo frekanslarında Kuran-ı kerim yayını arasına subliminal mesajlarla "Direnmeniz faydasız" mesajları gizlediği kimseye kapalı değil.. Ve başarılı oldular mı dersiniz? Ben, özellikle çizgi filmlere gizlenen mesajların resmini ahlâken yayınlamayacağım. Ama evlatlarınızın beyni bu mesajları çoktan depoladı.. Bunlarla evlatlarımızın zihnine neler yerleştirdiler şuan sokaklara bakınca daha iyi anlıyor musunuz? Heryer cinsel kimliği belli olmayan, daracık pantolonlar giyen, saçları uzun ve boyalı, kız gibi konuşup nazlanan erkek çocuklarıyla, erkeklere küfreden, elinde sigara ile yürüyen kaba saba kızlarla dolu.. Siz mi söylüyorsunuz böyle olmalarını? Acaba nerden öğreniyorlar dersiniz? Ne olacak çocuklarımızın hali? Gözlerimi ovuştuyorum, yok yok anlayamıyorum.. ... /Yağmur Mirzayeva/
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.