Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura |4+/5| Enteresan bir kitaptı. Evet, böyle başlamak istedim. Normalde ilk paragrafta giriş maksatlı konuyla yalnızca biraz alakalı bir şeylerden bahsederdim ama bu sefer doğrudan konuya gireyim diyorum. Çünkü, enteresan bir kitaptı. Üstelik güzeldi de. Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura bir Ayfer Tunç kitabı. Peki ben Ayfer Tunç daha önce okudum mu? Hayır. Bir beklentim var mıydı? Yazarı tanımadığımdan yoktu. Okuyucunca iyi buldum mu? Evet. Yorumunu yapsam över miydim? Evet. Şansa bakın ki, yorumunu yapıyorum ve şimdi biraz övebilirim. Öncelikle kitaba ismini de veren, kitabın alamet-i farikasından bahsetmek istiyorum. Bunu belki daha önce bazı kitaplarda görmüşsünüzdür. Kitaplarda olmasa da video oyunlarında vardı. Şöyle ki; kitabın iki parçası var ve bu iki parça bir paranın yazı ve turası kadar birbirine bağlı. Diğer kitaplarda bağlı değil mi diyeceksiniz? Siz de haklısınız. Şöyle somutlaştırayım. Öteki kitaplarda hikaye seri bir bağlantı ile akarken, tek bir düz çizgide akıyorken; bu kitapta hikaye paralel bir bağlantı ile akıyor. Bir fermuar gibi, birbirlerinin boşluklarını doldurup bir bütün oluyorlar. Kitabın ilk kısmı olan Yazı da, erkek karakterimizin ağzından dinliyoruz hikayeyi. Bölüm sayıları tek sayılardan devam ediyor. Bir, üç, beş diyerekten. Tura kısmında kadın karakterimizin ağzından okuyoruz. Onun bölüm sayıları da çift sayılardan devam ediyor. İki, dört, altı diyerekten. Bu da kitaba başlamadan önce okuyucuya iki seçenek sunuyor. İsterseniz bir Yazı kısmından bir de Tura kısmından sırayla okuyabilirsiniz, isterseniz de sayfa sayılarını takip edip önce erkeğin hikayesini tamamen dinleyip, sonra kadının hikayesine tamamen geçebilirsiniz. Mesela ben sayfa sayılarını takip ettim. Önce sayfalar boyunca hikayedeki kadın karaktere uzaktan bakıp, duygularını anlamlandıramayıp okuduktan sonra direkt olarak kadın karakterin duygularının içine dalmak, uzun olan bu kitabı okumamı daha da kolaylaştırdı. Çünkü, bir de belirtmem gerekir ki, kitap okunması kolay bir kitap değil. Ağır bir anlatımı var. Cümlelerin çoğu, hikayenin devamını anlatmak için kullanılan sıradan cümleler değil. Duygular, mekanlar ve karakterler sürekli betimleniyor. Betimlemeler farklı noktalara varıyor, o noktalardan çıkıp başka noktalara gidiyor ve en sonunda çocukken noktaları birleştirme oyununda tüm o noktaları birleştirmemizin ardından çıkan o görsel gibi betimlemelerden bir resim çıkıyor. O resim de hikayenin tümünü güzel bir biçimde imgeliyor ama imgelenen bu hikaye, oldukça karanlık. Trajik anlamda karanlık. Dramatik anlamda, depresif anlamda karanlık. Hikayenin iki kanadının da kendi karakterleri var. Elbet ortadaki kesişim kümesinde de karakterler var ama hikayenin dram mekanizmasının çarklarının çalışmasını sağlayan karakterler, ana karakterlerin kendine has durumları. İki tarafta da birbirinden farklı ama bir yandan da birbirine benzeyen hikayeleri okuyoruz. Hikayeden kısaca bahsedeyim. Bir dönem boyunca Amerika’da ilişki yaşamış erkek ve kadın karakterimizin ayrılığından sonra başlıyor kitap. Yolları ayrılan iki karakterimizin, gittikleri yerlerde yaptıklarını okuyoruz. Tabi ki de sıkça geçmişe değiniliyor ve okuyucular için en zor kısmın bu olduğunu düşünüyorum. Kitap esasında lineer ilerliyor denilebilir. Ancak sürekli geçmişe gidiyor ve bir oradan bir buradan anlattığı için karakterin aslında hangi noktada olduğu ve o geçmiş parçasını hangi noktadan anlattığını bazen kaçırabilirsiniz. Bu da bir seçim sonucunda. Yazar daha kolay takip edilecek bir şekilde de yazabilirdi. Ancak o şekilde yazılan kitapları birçok defa gördü. Ben de bu kitabın o kitaplardan biri olmasından korkmuştum. Alıp okumaya başladığımda, onuncu sayfadan sonra derin bir nefes aldım. Diğer aşk romanlarına o kadar da benzemeyen bir eserle karşı karşıyaydım çünkü. Hikayelere ne kadar depresif dediysem de, bir o kadar gerçekler aslında. Eğer hayatın yalnızca kötü yanlarını gördüğünüz bir anınızda bu kitabı okumaya denk gelirseniz size kötümser düşüncelerinize yardım etmek konusunda oldukça cömert davranacaktır. Enteresan bir kurgu örgüsü denediği için, betimlemeleri yoğunlukla kullanıp muadillerine kıyasla daha edebi bir anlatıma sahip olduğu için ve konu olarak da mübalağa yapmadan derin bir trajedi sunup gerçekliğin sınırlarını terk etmediği için ben beğendim Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura kitabını. Eğer sizi kahredecek aşk kitaplarından hoşlanıyorsanız bence bir bakmalısınız. Yazı ve tura da hep istediğimiz seçimlerin geleceği güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.
Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura
Aşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20182,791 okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.