Gönderi
320 syf.
9/10 puan verdi
İlk olarak bu seriyi yıllar önce de okuduğumu söyleyeyim. Bu sefer bazı şeylere daha dikkat ederek okudum, mesela 3.kitabın sonunda kızla erkeğin anlattığı yerin karışması gibi. Kitaplar iki tarafın bakış açısından anlatılıyor ve kadın için ayrı erkek için ayrı yazı karakteri kullanmışlar, bu benim hoşuma giden bir şeydi. Fakat Sonra bir basım hatası olmuş kadının anlattığı yer birden erkeğe geçiyor Tabiki aynı yazı stili ile devam ediyor, ben bir anda ne oluyoruz yahu falan oldum. İlk okuduğumda önemsemediğim için herhalde böyle bir şey olduğunu unutmuşum mesela. Bunun dışında bu tarz kitaplarda genelde erkek çevirisi sevmiyorum, kadınlar daha uygun anlatıyor gibi geliyor bana fakat bu serinin çevirmeni bir erkek ve kendisini gönülden tebrik ediyorum. Yazar mühim olabilir ama bence kitabı okutan biraz da çevirmen, kötü bir çeviri sizi dünyanın en iyi yazarından bile soğutabilir çünkü. Ve 2 günde 4 kitap okuduğumu düşününce yazarında çevirmenin de başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Seri ile ilgili genel şikayetim sanırım kadınların biraz beni sinir etmesi. İşte adam bir şey yapıyor, kadın kendi kendine bunu kafasında kurup tamam o zaman diyip görüşmeyi kesiyor. Öyle basit sebeplerle koptular ki birbirlerinden okurken saçımı başımı yolma isteği duydum. Allah'tan beylerimiz işi iyi idare ediyorlar. Vee gelelim seri ile ilgili en sevdiğim şeye, sırasını savan çekip gitmiyor. İlk kitapta okuduğum çiftin ikinci ve üçüncü kitapta olması gözümden kalpler fışkırmasana neden oldu diyebilirim. Her kitap farklı ağızlardan anlatılsa da diğerlerinin hayatlarına dair birşeyler oluyorsunuz. İşte seri dediğimiz budur beyler bayanlar.
Birazcık da karakterlerden bahsetmek istiyorum; benim en sevdiğim çift ilk kitaptaki Bennet ve Chloe olsa da son kitabı okumak daha zevkliydi. Evet garip bir durum biliyorum. Bennet'in aşırı Çalışkan ve kontrol manyağı olmasını ancak Clhoe gibi Çalışkan ve kontrol manyağı biri dengeleyebilirdi herhalde.
Sanırım ilk kitapta beni en çok rahatsız eden şey konuya birden dalmasıydı. Ne bileyim insan nefret ettiği biri ile o kadar kolay sevişir mi, bir tepki verir falan. Üçüncü kitabı daha çok sevmemin nedeni bu olabilir, karakteri biraz okuduktan sonra konuya daldılar en azından. Bu arada ikinci kitaptaki Sara ve Max'in yeri de ayrı. Onları okumaktan da baya keyif aldığımı söyleyebilirim. Neyse sonuç olarak tutkulu aşklardan hoşlanıyorsanız bence kesin seversiniz. Tabiki şunu bir daha belirtmek istiyorum YETİŞKİN İÇERİKLİ; yani kitabın üçte ikisinde cinsellik var. Grinin elli tonunun kelepçesiz ve kırbaçsız olanı gibi düşünün Yani
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.