Gönderi

384 syf.
·
Not rated
Çift zaman, çift perspektif, hem girift hem de birbirine ardışık iki hikaye. İlk dönem Nasyonalizmin (Nasyonel Sosyalizm: faşist rejimin etkisiyle ortaya çıkmış, milliyetçilik, anti-kapitalist, anti-Marksist sosyal düşünce sistemi, herkesin anlayacağı şekliyle Hitler ideolojisi) ayak sesleriyle başlıyor. Yıl 1936, bu noktadan temellenen metin, 1967 de başka bir öyküye geçiş yapıyor, lakin kökler sağlam ve ikinci döneme ilişik. İspanya iç çatışmaları, ilerleyen süreçte tüm Avrupa’nın dahil olduğu savaş başlangıcı, dönemin içinde oradan oraya savrulmuş bir burjuva çekirdek aile ve sınırlı çevrelerindeki dünyadan, otuz yıl sonrasına gidip, İngiltere sömürgeleri, sömürgelerden gelen farklı etnik köken ve ten rengine sahip kişilerin “insan, kadın, sanatçı” sıfatlarını koruma mücadelesine varıyor. Zaman akışı geçmiş-şimdi /geçmiş-şimdi şeklinde sağlanırken, konuya hakimiyette güçlük yaratmıyor. Aydınlanması beklenen bir sır etrafına çizilen çember, nihayetinde çözüme ulaşıyor. Esaslı bir şekilde resim sanatının da konuya dahil olduğu, hatta birkaç ünlü eserin ayrıntılı olarak bahsedildiği kitabın kapağını, bahsi geçen eserlerden mütevellit yavan buldum. Yeni baskısında tekrar redakte edilmesi gerektiği kanaatineyim, mevcut yazım yanlışları üçün beşin üzerindeydi. Bahsetmek istediğim bi başka şey de, kitabın konu ve üslup olarak bana çok aşina gelmesidir. Şayet yazar ismini görmesem, eserin sahibinin “Kate Morton” olduğunu düşünürdüm. (Ki fırsat bulursanız onun kitapları da tavsiye listemde). Zira çerçeve aynı, geçmişten gelen ve bugüne bağlanan bir sır, geçmişe bakışlarla umulmadık bir şekilde son bulur. Anlatım sakin, olaylar umulandan daha trajiktir. Sonuç olarak hiç Morton okumasaydım “Kuyu” çok daha enteresan gelebilir, belki sonunu sürprizli bulabilirdim, yine de kendi kulvarında başarılı olduğunu kabul ediyor, tavsiye listeme ekliyorum. Saygılarımla..
Kuyu
KuyuJessie Burton · Epsilon Yayınevi · 201932 okunma
·
301 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.