Gönderi
Khaled Hosseini'nin Uçurtma Avcısı kitabını geçtiğimiz yıllarda okumuştum ancak siteye yeni katıldığım için daha önce yazdığım incelememi eklemek istedim. Kitabın çok ciddi başarıları var öncelikle bunu söylemeliyim.Uçurtma Avcısı, 2003 yılında yayımlanmış olup pek çok ülkede en çok satanlar listesine girmiştir ve 8 milyonu aşkın kişi tarafından okunmuş ayrıca 2006 ve 2007'de Penguin/Orange Readers's Group Ödülü'nü kazanmış.Bu bilgileri kitabın ön kapağında da bulabiliriz ama yinede eklemek istedim.Romanın bu kadar etkileyici başarılara ulaşmasında ki önemli nokta bence yazarın hayatından izler barındırması.Tıpkı kitaptaki gibi yazarımızda Afgan göç hikayesinde kendine bir yer,yol bulmak zorunda kalmıştır ailesiyle.Bu da gerçek izler barındıran kitabı daha da etkileyici yapmış.
Kitabın arka kapağına ufak bir göz atalım öncelikle:
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...Aynı evde büyüyüp,aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır:Emir, ünlü ve zengin iş adamının, Hasan ise onun hizmetkarının oğludur.Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa,Hazaralara mensuptur.Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri,çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyet işgalinde sırasında Emir ve babası ülkeyi terk California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür ama Hasan'ın hatıralarından kopamaz.
Öncelikle kitap olarak çarpıcı bir konuya sahip olduğunu söylemeliyim.Kitaba ilk başladığımda sıkılacağımı düşünmüştüm çünkü başlarda çok fazla betimlemeler göze çarpıyor.Ama konu olarak sizi o kadar sarmalıyor ki bırakamıyorsunuz.Uçurtma Avcısı arkadaşlık,sırlar,ihanetlerle dolu bir kitap.Kitabın bizi çeken bir diğer özelliğinin de ne zaman hangi olayın patlak vereceğini bilmememiz, asla kestiremiyorsunuz ve birde sonunu asla tahmin edememeniz var. Kitabı okurken arkadaşlık ilişkileri öyle boyutlara geliyor ki bir annenin çocuklara olan karşılıksız sevgisini bu iki çocuk arasında görüyorsunuz.Kitapta başrol her ne kadar Emir gibi görünse de içinizde yer yer Hasan'ın o zengin yaşamı hak ettiğine aslında başrolün Hasan olmasını istediğimi saklayamam. Hasan'ın sağduyusuna ve karşılıksız sevgisine kapılmamak imkansız.
Emir'le Hasan'ın yolculuğunda ki o büyük trajedi maalesef ikisini de geri dönüşü olmayan yollara sokuyor.Ve kültürler arası değerlerin,sınıf farklılıklarının aslında ne boyutta yaşamlarımızı etkilediğini acı bir şekilde gözler önüne seriyor.Kitap bunu o kadar içtenlikle açıklamış ki sanki o dönemleri tekrar yaşadığınızı,orada bulunduğunuzu hissediyorsunuz.Yazarı bu konuda tebrik etmek gerek çünkü olayları tüm çıplaklığı ile okuyucuya yansıtıyor. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum çünkü gerek dostluk gerek baba oğul ilişkilerini yansıtma şekli ile diğer kitaplara nazaran fark yarattığını düşünüyorum.
Son olarak toparlamak gerekirse kitap oldukça sürükleyici ve etkileyici.O kadar çarpıcı noktaları var ki durup insanlığımızı düşünmemizi, vicdanımızı değerlendirmemizi sağlıyor.
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.