Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

352 syf.
9/10 puan verdi
İlk olarak yazarın bir Harry Potter fanı olduğunu, ayrıca kitapların İlahi Komedya'dan esinlenerek yazıldığını söylemek istiyorum. İkisi de beni çok heyecanlandıran öğeler olmuştu.Toplam 4 kitaptan oluşan bir seri olsa da henüz üç tanesi Türkçe'ye çevrilmiş. Kısa zamanda son kitabı da gelir umarım. En sevdiğim karakteri seçmek ciddi anlamda zor oldu, bence hepsi kendi çapında sevilesi tiplerdi. Özellikle şeytan takımının bir numaralı yardımcısı ve yol göstericisi Septimus'a büyük sempati besliyorum.Şeytan takımında ise neredeyse herkesten eşit şekilde hoşlandım sayılır ama Mitchell bir tık daha önde benim için. Takımımız birbirinden çok bağımsız zamanlarda yaşamış 4 şeytandan oluşuyor; 1666 da ölen Elinor, 970 yılında ölen bir viking prensi Alfarin, 1967 de ölen Medusa ve öleli sadece 4 yıl olan Mitchell. Yakın arkadaş olmalarının dışında ölümleri de birbirleri ile bağlantılı fakat bunun nedenini kimse bilmiyor. Üstelik hiç biri cehenneme gelecek kişilikte de değil. Herşey Şeytanın yardımcısının yardımcısı yani stajyeri olan Mitchell'in zaman dönüştürücünün aslında efsane olmadığını öğrenmesi üzerine o ve arkadaşlarının cehennemden çıkarak ölümlerini durdurmayı planlamaları ile başlıyor. İlk kitapta bu dörtlünün ölümlerini, nedenini ve birbirini ile bağlantısını okuyoruz. İkinci kitapta önceki kitapta yarattıkları kaosun sonucunu ve esas şeytanın odasından çalınan bir silahın hikayesini okuyoruz. Üçüncü kitapta ise Dante'nin cehenneme yaptığı yolculuğun bir benzerini yapıyoruz, bir yandan da bu dörtlünün tanışma sürecini görüyoruz.Son kitapta ise kıyamet gününü okuyacağımızı tahmin ediyorum. Her kitap farklı bir karakterin ağzından anlatılıyor, benim tercihim hepsinin aynı kişi tarafından anlatılması olurdu aslında .Özellikle Alfarin'in anlattığı kitap akıcılık anlamında beni bazen zorladı. Sevdiğim detaylardan biri cehenneme gelen herkesin gözünün pembeden kırmızıya dönüşmesiydi.Ne kadar uzun süre cehennemde kalırsanız o kadar kırmızı gözleriniz oluyor yani. Meleklerin yemek yememesi, uyumaması buna karşılıklık cehennemde fast food zincirlerinin olması, şeytanın her yıl balo düzenlemesi falan... Ünlülerin büyük kısmının orada olması da cabası. Çok kalabalık ve çok nemli olması haricinde ki bunlar da mantıklı detaylar yaratılan konsept baya hoştu. Tabi Şeytan'ın kendisine yakın olmak fikri biraz ürpertici. Serinin arkadaşlık üzerine kurulmuş olması da benim için güzel bir detaydı. Birbirlerine duydukları dostluk bağının dışında Alfarin'ın o heybetli hali ile taşıdığı minnoş ruh ve Elonar'a duyduğu sevgi. Seriyi genel olarak baya sevdiğimi söylemeliyim, yazarın teşekkür kısımlarını bile severek okudum. Benim gibi dünya dışı şeylerden hoşlanıyorsanız Kesinlike tavsiye edebileceğim bir gençlik serisi.
Şeytan'ın Stajyeri
Şeytan'ın StajyeriDonna Hosie · Novella Dinamik · 2016158 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.