Arami devletlerinin MÖ IX ile VIII. yüzyıllar arasındaki epigrafik kayıtlari çok zengin olmasa da anlamlıdır, çünkü elimizdeki metinler Hamath-Lu'aş kralı Zakur (MÖ 810), Arpad kralı Mati"el (MO. 750: Sefire yazıtı olarak bilinir) ve Sam'al kralı Bar-rakib'e (MÖ 735) aittir. Bazıları oldukça kısa olan tüm bu yazıtlar, özel bir nedenden dolayı ilginçtir: ömeğin en uzun metinlerden biri olan Sefire'nin yazıtında üç stel üzerinde Arpad kralı Mati"el ile muhtemelen Katka'nın Assurlu valisi olan Bar-Gaya arasındaki ittifak antlaşmasının metni verilmiştir; antlaşmayı himaye etmeleri için çağrı yapılan tanrılarının ağırlıklı olarak Mezopotamya kökenli olması ilginçtir. Bu dönemde bile bazı metinler de Aramice ile Akkadcanın bir arada kullanılması veya iki dilden kelimelerin birbirinin yerini alabilmesi, Ararnicenin Suriye-Mezopotamya bölgesinin tamamında gündelik iletişimde ve uluslararası dil olarak giderek artacak olan öneminin yanı sıra, Aramice ile Assurca arasındaki karşılıklı etkileşimin habercisidir. Bu sürecin eşlik ettiği Assur toplumunun kısmi ama çapraz Aramileşme sürecinde çeşitli asimilasyon yöntemler sonucunda orduda, katipler, rahipler ve kahinler arasında, hatta sarayda bile Aramilerin sayısı giderek artar. MÖ VIII. yüzyıl sonlarından itibaren Aramice resmen imparatorluğun ikinci dili haline gelir. Yukanda söz edilen, Sur'un en önemli tanrısı Melkart'a adanan Bar-hadad'ın yazıtı, Şam Krallığındakiler başta olmak üzere Aramilerin erken dönemden itibaren batıya doğru yayılmaya başladığını, bu sürecin Kenan Ülkesi'nin kıyılarıyla sınırlı kalmadığını, Ege ve Batı Akdeniz' e kadar uzandığını, amacın koloni kurmak değil de ticaret yapmak olduğunu ve kültürel yansımalarıyla dakarşılaştığını teyit eder. Kitabı Mukaddes'te (1-2 Krallar) birkaç defa adı geçen, MÖ IX. yüzyılda yaşamış Şam kralı Haza'el'den Samos'taki Hera Tapınağında ve Euboia'da, Eretria'daki Apollon Tapınağında bulunan yazıtlarda söz edilmiş olması, MÖ VIII. yüzyılda Sybaris'e Je Pythekousai'ya (İschia) kadar ulaşan Aramilerin Batıdaki çeşitli epigrafik izlerinin en eskisidir. Haza'el adı, Yukarı Suriye'de, Arslantaş'ta (eski Khadatu) bulunan, fildişinden bir süsleme levha üzerinde de yer alır. Bu dönemde Assur kaynaklı metinlerde de Arami krallıklari konusundaki kayıtlarda büyük bir artış kaydedilir.