Yeni toplumlar , kendileriyle birlikte yeni şarkılar bestelerler... -Mane tekel fares ! (artık devlet yaşama gücünü kaybetmiştir. Kaçınılması imkansız bır sekılde yıkılmaya mahkumdur.)... Tarih, halk kitlelerini bir hayvan sürüsü veya çalışkan bir karınca yuvası halinden çıkarıp aşırılıktan uzak ve mutlu bir hayat üreten milyonlarca sanatkara dönüştürmek için ne yapılması gerektiğimi ve devlet hayatının nasıl güçlendirilip halk kitlelerinin nasıl eğitileceğini gösteren bır bılımdır ... Ne zaman bizim kuçük mılletimiz ,büyük komşularından daha yüksek bir medeniyete sahip olursa , ancak o zaman tehlıke bertaraf ediliş olur!... -*Aydın olmak , modaya uygun elbıse ve şapka giymek kolalı gömlek giymek değildir. Aydın kesim, milletin beyni durumundadır. Millet sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz ve geceleri kahvehanelerde iskambil veya domino masasının başına geçip eğlenesiniz dıye okutmamıştır . Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar .Onlar aydınların küflenmişidirler ...* Sağlam ruh, sağlam vücutta bulunur... -Ey Fin Gençleri ! Sizin vazifeniz, şut atarak topu yükseklere fırlatmak değil, Fin milletinin haysiyet ve şerefini yükseltmektir. sevgili vatanımızı her alanda ileri götürmeye, her tarafta mutluluğu artırmaya gayret etmektir! ... *İnsan böyle bir yerde kalınca deli mi, cani mi, yoksa ışıktan yoksun bedbaht biri mi olur ? İşte o zaman biraz sevdiğin Johan bu haldeydi. böyle karanlıkta kalmış kaç milyon Johan vardır ?... *Birisi soğuk bir karanlık ve cehalet içinde ölmüştür. Diğerim de güneşin ışıklarıyla aydınlık bir bahar hayatı yaşamayı beklemektedir.* -Ey Fin Kardeşler! Milletimizi meydana getiren iki milyon Fin, bu Robinson denen çoçuktan daha aciz, daha zayıf ve daha mı akılsız? Değerli öğretmenler, rahipler, hakimler, mühendisler, memurlar, avukatlar! Genç Saomi'nin evlatları ! Ülkemızın arasında bırer Robinson olmak istermez misiniz? Robinson, ıssız bir adanın orta yerinde insan eti yiyen bir yamyamı eğitmiş, kendisine arkadaş ve yardımcı edinmiştir. *Ülke halkının çoğunluğunun böyle kaba saba ve cehalet içinde kalmasına seyirci kalmak ayıptır. Medeniyetin ışığıyla aydınlanan herkesin buna duyarsız kalması cinayettir. Devlet denilen şey, üst katları geniş pencereli, yüksek tabanlı, havadar ve aydınlık ; alt kısımları ise karanlık, rutubetli, dar ve penceresiz olan bir şato değildir.* Gerçektende vakıt geç oldu. Ama geç olan vakit, bu geceki vakit değildir. Geç olan vakit, asıl benım hayatımdakı zamandır. Ah, eğer ben gençliğimde Snelman'la görüşmüş olsaydım, ben ve benimle beraber yetişen nesil de başka türlü insanlar olurduk!... Emin olunki böylesine aforizmalara sahip bir kitabın konusu da harikulade olacaktır. Herkesin kendine göre çıkaracağı derslerle dolu olan bu kitap ülkesini yüceltme davasına gönül vermiş pek çok kişiye rehber olmuştur. Herkese önerimdir, sadece benim değil Atatürk'ün askeri okullara okutulmasını tavsiye ettiği kitaptır.

Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Maviçatı Yayınları · 201699,8bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Ağar