TARİH TEKERRÜR EDER VE GEÇMİŞ HER DAİM BİR GÖLGE GİBİ PEŞİNDEN GELİR
SPOILER İÇERİR!
Emir ve Hasan, Kabil'in Sultanları! Onların dostluğunun beni en çok etkilediği yerde, birdenbire Emir'i ellerime alıp pataklamak, Hasan'a kocaman sarılmak istedim. Emir, benim hırslı, çekemeyen ve hep en iyi olmak isteyen yanımdı; Hasan ise saf, sadık, hemen kanan yanım.
Emir bir hata yaptı, çocuktu, belki korktu fakat yine de bu büyük bir hataydı. O gün, Hasan'ı orada bıraktı ama Hasan'a yaptığı ölene kadar yanında kaldı. Hasan'ın yaşamı Sohrab'da tekerrür etti, Emir'inse imtihanı. Sohrab, Şahname'de kalmadı. Afganistan'da bir yetimhanede, Pakistan'da bir otelde, Amerika'da ise rahmine düşmediği bir ailenin sevincinde ve hüznünde izi kaldı. Sohrab belki de babasıyla birlikte bu dünyanın en temiz çocuğuydu, asla banyoda kendini temizlemesine gerek yoktu. Kitapta şu da kesinlikle anlaşılıyor ki, her çocuk iyi değildir. Assef gibiler her zaman kötüdür ve öyle kalır. Bir sapanın ucundaki taşın onun sonu olmasını hep hak eder.
Bu kitap insanı ağlatıyor, çünkü sonsuz bir sevgi ve sadakat, pişmanlık ve vicdan, kötülük ve zulümü içinde barındırıyor. Hem en temiz, hem de en kirli insanları içinde tutuyor. Ve asla unutmayacağınız cümleleri beyninize kazıyor. "Yeniden iyi bir insan olmak mümkün." ve "Senin için bin tane olsa yakalarım."
Aradığınız şey Hasan'ın tavsan dudağında, Sohrab'ın sapanında, Emir'in geçmişinde, Rahim Han'ın sakladığı sırda ve babalarının ikileminde gizli olabilir. Aradığınız şey bu kitap olabilir.
Her daim vardır okumaya geç kalınmış kitaplar. Benim çok var! İşte bu kitap da bunlardan biriydi. Gözlerime yaş, kalbime acı bırakıp bitti. Şimdi tek dileğim bu kitabın sonsuza kadar bir kurgu olarak kalması ve Sohrab'ın ömrünün sonsuz bir mutluluğa açılması...