Gönderi

mutlu son sevgili mutlu son beni tanısaydınız severdiniz kaybolacak kadar hiç yürümedim kış mevsimini mp3e yükleyip dinlerdim sonsuza kadar kalp masajı sonunda aniden alınan nefesleri bilir misiniz öyleydim şekerliği anne duasıyla doldurmuştum, alır mısınız biraz hem üç poşet çocuk sesi almıştım bakkaldan beni tanısaydınız severdiniz mutlu son, biraz daha oturun lütfen inanır mısınız dünya terlediğinde sırtına havluyu ben koyuyorum belki de aksi oluyordur hayatı deli gibi alkışlıyor herkes belki de aksi oluyordur savaşta birliğini kaybetmiş er gibi aradım sizi mutlu son birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin tetiğe basmadan önce camı açarsam rüzgar sizi düşündüğüm anları devirir telaşla toplarım kırıkları “tahmin ediyorsun öyleyse yanılacaksın” diye bir ses duyarız mutlu son korkarız telaşla toplarız kırıkları şimdi bir besmele kapıya omuz atıp içeri girse yanan bir eve dalan bir anne gibi girse ya da besmele bir şehir olsa, olabilir bence çay bahçelerinde beşerli altışarlı oturan insanlar piyano tuşlarına benzeyebilir bir kayalıktan denizi seyretmeye benzeyebilir ağlarken birine sarılmak gibidir belki biz böyle bir hayatı ıskaladık işte mutlu son o yüzden birlikte rus ruleti oynayalım gitmeyin ilk sırada ergenliğim, onun gözü karadır sonra silahı otuz yaşıma uzatın siz mutlu son, hile yapabilirsiniz ölmenizi asla istemem ayşe sevim
··
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.