Gönderi

Şevki Yılmaz "Görevimiz ayrılmak değil! Uyarmaktır!" Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun! Allah (cc) hepimizi affetsin! Hepimiz imtihan ediliyoruz! Kulların imtihanı olduğu gibi kavimlerin, toplumların ve milletlerin de imtihanları vardır. Hele ki toplumları yöneten ya da yönetmeye talip olanlar için bu imtihan zorlu ve meşakkatli olabilir! Millet ve devlet olarak ve dahi Ümmet olarak çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz!  Hepimiz böyle zamanlarda yazdıklarımıza, söylediklerimize, attığımız adımlara ve vereceğimiz kararlara dünden çok daha fazla dikkat etmek zorundayız! Hırsımız ve kinimiz, aklımızın ve İmanımızın önüne geçmemeli! Biz Müslümanlar, birleşmemek üzere birleşme hastalığını ne zaman terk edeceğiz? “Birlikte rahmet, ayrılıkta azab vardır!” gerçeğine ne zaman döneceğiz? Peygamber Efendimizin güzide Ashabını Cemel Meydanında İktidar için birbirine vuruşturan şeytani Siyonist nifak güçleri, bugün de bizi birbirimize vuruşturmanın planını eyleme koydular! Kınından çekilmek istenen ve dahi çekilen kılıçlar, bin pişman olmadan, ah vah etmeden yeniden kınına sokulmalıdır! “Belediye Başkanı, Milletvekili, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olunmadan da Dinimize ve Vatanımıza hizmet edebiliriz” gerçeğini fiilen yaşayan ve yaşamaya devam eden bir kardeşinizim! Daim ve kaim olan makamlardır, o makamlara gelenler ise her daim geçicidir. Vazifeler biter ve giderler. Makamlara gelme ve kalmak için nedir bu doyumsuzluk? Nedir bu ihtiras ve nedir bu Mal ve Makamkolik hastalıkları? Allah (c.c), azan nefislerimizi zikirle, şükürle, dua ve tefekkürü mevt ile terbiye eden kullarından eylesin! Başsızlık ve iktidarsızlığın acı sonuçları yüz yıldır mazlum Coğrafyada yaşanırken, ufukta görülen uyanış ve diriliş ışıklarını söndürmeye sebeb olacakları Allah ve salih kulları asla affetmeyecektir! “Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor” yerine “Bir Makam uğruna ya Rabb! Ne Yıldızlar batıyor!” Acı gerçeğini görmek istemediğimizden bu uyarı görevini yapıyoruz! Geçmiş tarihimiz bunun canlı şahididir!  Ders alınırsa tarih tekerrür etmez inşAllah! İşte Selçuklu! İşte yıkılan Cihan ve Cihad devleti Osmanlı! Kardeş kavgalarından sadece kalleşler bayram ettiler! Hatasız insan ve hatasız İktidar olmaz! Olamaz! Görevimiz ayrıştırmak ve ayrılmak değil uyarmak olmalıdır! Asırlık Milli Mücadelemizin bugünki lideri Tayyib kardeşimizi yalnızlaştırmak, onu ve şahsında Milli Davamızı yutmak isteyen Masonik şer cephenin ekmeğine yağ sürmektir! Dış ve iç mihrakların tahriklerine, teşviklerine ve alkışlarına aldanarak ihtilaf ve iftirak bayrağını açan kardeşlerimize yol yakınken yuvalarına acilen dönmelerini tavsiye ediyorum. Mukaddes Beldelerin muhafazası hatırına, Filistin Direnişi hatırına ve ağlayan Mazlum Coğrafyanın hatırına uyarıcı olalım ama asla ayrılıkçı olmayalım! Aksi halde geçmişte yapılan devasa hizmetlerin sevabından mahrum olduğumuz gibi doğacak zulümlerin suç ortakları oluruz!  Allah korusun! İktidar sorumluluğunu omuzlarında taşıyan kardeşlerimiz de ayrılığa zemin hazırlayacak tuzakları bozmakla mesuldürler! “Hesabilerin” yerine “Hasbi” kadroları acilen görevlere getirerek; erken evlilik, nafaka, İstanbul Sözleşmesi gibi uygulamalardan doğan mağduriyetlere karşı önlemler alarak geçmişte yapılan vahim yanlışlıkları acilen kaldırmalı ve tabanın öfkesini ve kırılganlığını acilen önlenmelidir! Senelerdir ilgi ve çözüm bekleyen Sivas Davası, Selam-Tevhid Davası ve 28 Şubat mağdurlarıyla kucaklaşılmalı, Adaletin tecellisini bekleyen ve iftiraya kurban edilen binlerce mazlum fetözedelere acilen sahip çıkılarak, KHK ile görevden alındıktan sonra komisyonlarda haksızlık yapıldığı netleşenler görevlerine dönmelidirler! Ve İktidarımız; faiz belasından acilen kurtularak işçinin, esnafın, işsizin, köylünün ve milyonlarca  alt ve orta direğin isyanlara varan feryatlarını ve Erken Emeklilikte Yaşa Takılan yüzbinlerce mağdur kardeşlerimizin sıkıntılarını acilen sevince dönüştürmelidir! Ve netice; “Ey iman edenler! Allah için gerçeğe şahitlik ederek adaleti tam yerine getiren dosdoğru şahitler ve Hakimler olun; bir kişi veya topluma karşı duyduğunuz öfke, onlarla ilgili vereceğiniz kararlarda sizi adaletsizliğe sevk etmesin! Siz her zaman, herkese karşı adil davranın! Çünkü Allah’ın sevgisini kazanmak, yani iyilik veya takvaya ulaşmak için en uygun olan davranış, düşmanlarınıza karşı bile olsa, adaletten zerre kadar ayrılmamaktır! O halde Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayata yön vererek kötülüklerden titizlikle sakının! İyi bilin ki Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır. Adaletli davranmanız başkalarından çok size fayda verecektir” (Maide S. 8) ilahi ölçüsü ayrılık ateşini söndürecek şaşmaz ilacımız olmalıdır! Allah(c.c), tefrika gibi her türlü fitnelerin tuzaklarından hepimizi korusun. Şer tuzakları hayır tuzağıyla bozsun. İttihada ve ittifaka çalışanların yar ve yardımcısı olsun! Arabulucuların sayısını çoğaltıp, arabozucuların oyunlarını bozsun ve etrafımızdan uzak etsin! Amin. İlim, İman ve Terbiyeyle oluşacak ahlak ve İrfan toplumuyla Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun. Selâm, sevgi ve duayla... Not: Beraber yürüyüp, beraber ıslandığımız dava kardeşimiz Avrupa Milli Görüş’ün Üniversitelerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcımız, 20. Dönem Konya Milletvekilimiz Abdullah (Asım) Gencer kardeşimize Allah rahmet etsin! Makamı sevenleriyle Cennet olsun! Ailesine başsağlığı ve sabır lütfetsin!
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.