HAKİKATTİR ÖVGÜYÜ HAK EDENAcı çekme felsefesine sahip kültürler Dünya’nın doğusunda daha yaygın sanki. İntikam duygusuna da yüce anlamlar yüklenir niyeyse? Canını feda etmek gerektiğinde acı ve intikamdan daha iyi bir motivasyon olabilir mi? Olur elbette, dahası var:
Bu dünya zaten ölümlü ve haksızlıklarla dolu. Gel biz seni sonsuz mutluluğun olduğu öbür dünyaya gönderelim, şehitlik de fazladan ikramiye olsun. Bak seni orada ne tatlı bir hayat bekliyor. Hem başkalarına da örnek ol, onlar da kendini feda etsin, senin gibi şehit olsunlar! Yarattığın kayıplara aldırma, bu yolda her şey mübah.
Böyle bir saçmalığı asla yapmam diyorsunuz değil mi? Peki kim yapıyor bunları? Yalnızca kör inançlarla ruhunu, haşhaşla beynini uyuşturmak yeter mi insanın böylesi akıl almaz bir şeyi yapmasına? Yetmez elbette. Kaybedecek bir şeyinizin olmaması bile yetmez. Umutlarının da tükenmiş olması gerek. Gerçi çocuğunu yanına alıp bu eyleme kalkışacak kadar ruhsal bozulmaya uğramış olanları da duymuyor değiliz ancak çocuğu o anda zaten onun için kaybedilecek bir değer değil. Böylesi bir akıl tutulmasının pençesindeki insanları fedai yapmanın gelişimini, tarihteki var oluş sürecini başarıyla aktarmış yazar.
Elbette asıl konu bu değil.
Görünürde olan:
Şii Müslümanlar ve Selçuklu Türkleri arasındaki mücadele, güçlü bir silahlı örgüt, korkutucu bir siyasi güç, haşhaş ve bakire kızları kullanıp cennet vaadiyle gençlerin beynini yıkayıp intihar saldırılarında kullanan bir diktatör… Ardında bıraktığı izlere günümüzde dahi rastladığımız, var olan tüm ideolojileri reddetmiş gibi görünüp dini duyguları alet ederek kendi ihtişamlı sistemini oluşturan acımasız Hasan Sabbah’ın harcadığı hayatlara aldırmadan ölümüne giriştiği bir güç savaşı.
Hiçbir şey gerçek değil, her şey mübah!
Aslında olan:
İnanç diye kabul ettiği düşüncelerin yıkıma uğrayışıyla tüm ahlaki değerleri ve duyguları deforme olmuş hasta bir ruh. Amaç bellediği ne varsa onun uğruna başkalarını harcamaktan çekinmeyen bir kötülük. Bu kötülüğü göremeyecek kadar dogmalara teslim olmuş zavallı zihinler.
Eser yalnızca popüler bir roman değil, akıcı anlatımında gizli sembolik anlamlar ve sıkça kullanılan felsefi yorumlarla sürükleyip götüren bir serüven...