.
İnmiş perde,
Kimseler bilmez...
Akıl ermez,kelam yetmez;
Gölgeler ki,
Dirhem sır vermez...
Sen anlamadın,ben anlatamadım;
Sevdadır bu,
Ebed'de bitmez;
Dinle...
.
.
.
.
Seni ,dedim...
Hep uzaktan seyrettim,
Hep ara'lıktan..!
Palan'dan,
Bu koca dağdan...
De heyy !
Vazgeçtim bu yazdan;
Umudum, dedim
Yalnızca kara kış'tan...
Zirveni, dedim...
Hep o baş eğmeyişini seyrettim,
Dağ eteğinde
O nazlı duruşunu...
Bir elimde Güneş varken,
Pîr elimi
B/aşk'a alemlere tutsak ettim;
Düşler mahallinde
Halimi burkarken,
Her siret'ime e'yer ettim...
Ben, dedim...
Hep mihnet'imi seyrettim;
Sağımda,ah ki amansız felek !
Barışı kuşanmadan;
Sükût'u ikrar verip,
Sözsüz sûret'ime bir yer ettim...
Solumda,sancıyan iki yürek !
O mekansız mabedi
Terk-i diyâr ettim...
Kul, dedim...
Hep kaybettiğini arayan;
Ölü vakitleri hani,
Kendimden arda kalan
O kul'u seyrettim...
Ah ki ben;
Sığ sularda bulduklarımı,
Amansız deryada ziyan ettim...
Batıp gidenlerde aradım da;
Hicret'i,
Kendime zarur-i farz ettim...
Dua ,dedim...
Hep sönen ışığa sığınan;
Nazargâh'ımda el açan,
O yakarışı seyrettim...
Bir lahzâ bela arayıp,
Hak'tan gelene secde ettim...
Ben zamanın gerisinde,
Gönlüm fukarâ
Gözlerim âmâ;
Hem ki,düş'te alem-î talan ettim...
Aşk ,dedim...
Hep çıkmaz sokakları bilmeyen;
Düz yol sevdalarında
Ayak sürüyen,
Yürek şaklabanlarını seyrettim...
Sessizliğin lehçesinde,
Hem, Aşk ilminde;
Sabr-ı mihenk taşı ettim...
Dünyalık nefsine uydum da,
Vahh ki yazık !
Ben,diri'me veda ettim...
Hak ,dedim...
Hep aynı son'un telaşında;
Hiç'likle mayaladım toprağımı...
Şah'lık ki,
Dün'den arda kalan Araf'a;
Aşıklık hep benden tarafa !
Hakkınca aradım da,
Hep Hâk'a biât ettim...
Ne umutlar ne ah'lar,
Susuzdum ben;
Gözlerinde Kevser'i seyrettim...
Kan /sızı'm, dedim...
Hep bir tas suya verdim de,
Bulduklarımı;
Hiç tereddüt etmedim...
Bir kefen hatrına serdim de,
Ruhumdan soyduklarımı;
Can ipimde yalınayak zikr'ettim...
Durdum ,dinledim;
Bil ki,zinhar ürkütmedim...
Ağu'sunu
Od'unu
Su'yunu
Üç yudumda içen; O er kişiyi seyrettim...
Sarhoştum, dedim...
Hep bir muhâl'di sana ulaşmak,
Muhâl'di sana kavuşmak...
Makul'dü arz-u hâl,
Hem Kul'dum; hüsnâ-yı ahvâl...
Vuslat'a rıza ettim;
Her şey yerli yerince,
Ben yol aldım kendimce...
Er(i)mek kolay değildi,
Bîçare'ce er'olmayı seyrettim...
Firkat, dedim...
Hep gözlerimi yokluyorken hissiyat,
Ve Aşk
Bize bu kadar yakışıyorken;
Neden bu âcz ?
Neden böylesine bî'çareyim..?
Sadr'ından koptu baht-ı yâr,
Ah ki;ruha firkat'i ezberletmeyecektim..!
Gelmedi elden heyhât;
Ben'den
Ve
Sen'den
Sessizce aralandım da,
Kıyam'da bizi seyrettim...
Cefâ ,dedim...
Hep arşınlarken keşkeler sokağını ,
Haddimi aştım ya;
Ölmüyor Şeytan...
Eman ver dedim,emân !
Nedâmet ipini kopardım da cefâdan,
Bir lokmalık elma'ilen
Bin gün/ âh'a ;el ettim...
Cennet'in bahçesinde
Tek bir "sır" üfledi de içime,
El'ân sustum;
Ol'ki gururlu dilbaz'ı seyrettim...
Vefâ ,dedim...
Hep aynıydı cismin,
Ve o an,sine'me düştü ismin...
İkindi serinliğinin son beklentisi,
Ey Sevgili'den de Sevgili !
Duy beni...
Şimdi yek duâ'm,
Gecenin rahlesi'nde
Süruruna râm olmak;
Gel ki,
Vaktin şahitliğini beşer'e sunmak;
Gün ki,
Göğermiş sadakatin dem'ine;
Haydi, ver elini elime..!
Yum gözlerini !
Yum ki,
Şâd olasın ey Yar !
Bin lütuf bu;
Bilesin, nasıl da ikram...
Sunulan ki ;
Göresin, kalb-i şükran...
.
.
.
.
Aşk dedim, Aşk..!
Hep gafil'iyim ömrümün;
Söylesene Sevdiğim,
Beni biliyor musun ?
Aşk bana d / okundu...
Ve söyletti ki;
" Beni seviyor musun..? "
Aşk-ı Dergâh'ta,
Yalnız senin adın okundu...
// Yusef Masadow //