Yoksullukla, hapislikle, sürgünle, işsizlikle geçen koskoca 40. yıl. Toplumcu 40 kuşağının ''fedailer mangası'nın'' neferidir o sırtında umut yüküyle ( Altıncan Saday) Zorba ve alkolik bir baba ile yetişmiştir A.kadir. Beş yaşında mahalle mektebine gitmiştir. Zorba nemrut bir İmamın elinde eğitim görmüştür, o zamandan baskı ve zorbalığa karşı içinde öfke biriktir. 8 yaşında babası ölür. A.Kadir 16 yaşında ise masallarıyla büyüdüğü annesini kaybeder ve ilk şirini annesi için yazar. Annesi yazarın hayatında önemli bir yer tutar. Yemen savaşında şehit olan dayısı için annesinin yaktığı ağıtlar, şairin toplumcu yanını ve içinde filizlenen savaş düşmanlığının tohumlarıdır. Sonraları Nazım'la tanışır. A.Kadir'in en büyük suçu Nazım'ın şiirleri ile tanışıp etkilenmesidir. Askeri Lise'de Faşist çevreler tarafından ihbar edilir ve sürgün, hapis, yoksulluk, işsizlik dolu 40 yıl, bu şekilde başlayacaktır. Nazım'ı sevmenin cezasını çekecektir A. Kadir 40 yıl boyunca. Fakat Nazım sevgisi ölümsüzdür, sadece sevmekle kalmamış, Nazım'ı anlamıştır. Mahkeme salonunda başlar dostlukları, Ankara Askeri cezaevinde birlikte kalırlar. Dostlukları pekişir, Nazım'dan şöyle bahseder; onun her hareketini şaşarak izlerdim, yaşama olan bağlılığı, insan sevgisi, dostluğu memleket sevgisi bütün bunlar bende iz bıraktı'' Annesinin filizlenmeye başlayan toplumcu yönü Nazım'la birlikte daha da gelişir dallanır, budaklanır ve meyvelerini vermeye başlar. 1941 yılında yükselen faşist ve burjuva dergilerine karşı, Orhan Kemal, Cahit Irgat, Sait Faik gibi isimlerle birlikte ''Yürüyüş'' adlı dergiyi çıkaracaktır. Faşistler tarafından yoğun saldırılara uğrayacaktır. '' Ama it ürür, kervan yürür.'' Yürüyüş dergisi edebiyatı bireyci yandan kurtarmak için güzel bir adımdır. 1943 yılında ise ''Tebliğ'' adlı ilk şiir kitabını çıkaracak ve kısa süre içerisinde sıkı yönetim idaresince toplatılır ve yine A. Kadir için sürgün yılları başlayacaktır. İşte böyle gelir geçer günler. 40 yıl boyunca esaretle geçen bir ömüre rağmen, umudunu gene de kaybetmez, ölüme karşı yaşamın güzelliği, özgürlük ve ekmek kavgası, savaşa karşı direnci sade ve yalın bir dille anlatır. Ne şiir yazmaktan ne Nazım'ı sevmekten ne de faşizme karşı direnmekten vazgeçer. Hasta yatağında ölüme direnirken dahi dünyanın öbür ucunda, Arjantin'deki El Salvador'daki zulmü düşünür, Faşist Pinochet rejimini lanetler. Umut dolu onurlu bir yaşama '' Mutlu Olmak Varken'' adlı tüm şiirlerini topladığı bir kitap bırakır. 1985'te aramızdan ayrılsa da A. Kadir kavga türküleri söylemeye devam ediyor. Fakat bizim millet ne türkü dinlemeyi istiyor artık ne de türkü söylemeyi....

Mutlu Olmak VarkenA. Kadir · Can Yayınları · 1994124 okunma

··

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sofyan