Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kablolu ve filtreli hayatların yegane katiliyiz biz!
İnternet çağımızın kaçınılmaz katili, kimi zaman da en yakın dostu. Belki de insanların ulaşamadıkları şeylere çok kolay bir şekilde ulaşmalarının tek sahibi! Peki, onun tutsağı olduğumuzun farkında mıyız? Verimli kullanılırsa çok işe yarayan, ama tek bir hata da affetmeyen bir platform burası. Hiçbir çaba veya emek harcamadan, kendimizi olmayan biri gibi göstermenin, istediğimizi istediğimize hiç düşünmeden söylediğimiz ve sonuçlarını asla düşünmediğimiz bir sanal alem. Hani biz şimdi bir simülasyonun içinde miyiz yani diye düşünüp duruyoruz ya, aslında biz kendimizi bir simülasyon içine bile isteye kapatıyoruz. Bütün algılarımızı, farkındalıklarımızı, içimizi, dışımızı, söylemlerimizi, saygı duyduğumuz şeyleri, utançlarımızı veya sevinçlerimizi değiştiriyoruz. Değerleri yıkıyoruz, bencilleşiyoruz. Bencilleştikçe yalnızlaşıyoruz. Bir telefon kadar değil, bir tık kadar yakın olmayı yeğliyoruz ve bundan da hiç korkmuyoruz. Kendimizi ifade edeceğiz diye, başkalarının bunalımlarına sebebiyet verebiliyoruz. Bunlardan besleniyoruz, beş dakikalık ünlülüğe neredeyse ruhumuzu satacak kadar fanatikleşiyoruz. Bizim elimizde uzaktan kumandalar var sanıyoruz, ama aslında bu kumandaları biz bilerek onlara takdim ediyoruz. James Tiptree Jr ya da Alice Bradley Sheldon. Uzaktan Kumandalı Kızı 1973 yılında yazdığında bunları anlatıyordu. Ta o zamanlardan geleceği bize gösteriyordu, ama biz buna sadece bilim kurgu diyorduk. Oysaki bilim mi kurguydu yoksa kurgular mı bilime dönüşüyordu? Hiçbirimiz bu sorunun cevabını tam olarak veremedik ve veremiyoruz. Ama pek çok şeyi kanıksaya kanıksaya gerçek olduğuna da şahit oluyoruz. Yuhlasak da, göklere de çıkarsak bu çıkmaz paradoksun adresinden de vazgeçemiyoruz. Bu kitap Hugo En İyi Kısa Roman Ödülü’nün sahibi. Yazarın pek çok öyküsü Nebula ve Hugo ödüllerine layık görülmüş. Dili akıcı, üslubu sert, aydınlık değil; karanlık distopyaların yaratıcısı ve feminist bir yazar. Yıllarca kimliğini saklayan, hatta Ursula L. Guin bile onu erkek zannediyordu, hikayelerini bir erkeğin gözünden yazıldığına insanlara inandıran; CIA’de çalışmış, psikoloji okumuş, hava kuvvetlerinde istihbaratçılık yapmış ve 1987’de intihar etmiş. Belki de gördüklerine dayanamadı, asıl kurguların insanın tam da atomlarında gerçekleştiğinin farkına vardı, kim bilir… Uzaktan Kumandalı Kız’da yazar bize reklamların olmadığı bir dünya kurar. Artık mağazaların isimleri bile sadece küçük levhalardan oluşmaktadır. İlk bakışta kapitalizme karşı gibi görünse de, üretici toplum tüketicileri her zaman bir mal olarak gördüğünden bunun da çözümü hemen bulunur. Artık devir fütüristtik bir devirdir. Holokameraların, asteroid madenciliğinin, uydu ağı ile iletişimin ve Tanrıların olduğu bir dünyadır. O günün Tanrıları, bugünün ise fenomenleridir aslında. Filtreli burunları, görkemli vücutları ve yaptıkları her hareketleriyle insanları büyüleyen, insan olamayacak kadar gerçek, insan olmadıkları kadar robotturlar. İşte bu tanrıların bir görevi vardır: Tüm reklamları hayatlarının içine gizlerler. P. Burke adlı anti kahramanımız da, onların yanına yaklaşmak şöyle dursun, gördüklerinde ondan kaçacak kadar çirkin, köle ve ötekidir. Herkesin gözü önünde intihar eder ve bingo! Şansı dönüverir. Ona hayatında kimsenin yapmayacağı bir teklif sunulur bunların yaratıcısı GTX’den: P. Burke ölecek yerine Delphi yaratılacaktır. P. Burke uzaktan kablolarla kimseyi görmediği, bir tabutun içinde toprak yerine kablolarla kaplı yaşayacak, pardon Delphi’yi yaşatacaktır. O çirkinliğinden eser kalmayacak, insanın baktıkça içi gidecek; herkesin peşinde koştuğu bir tanrı, bir fenomen olacaktır. Hiç düşünmeden kabul eder. Kim bir Tanrı olmak istemez ki? Kadın bedeninin metalaştırıldığı, kapitalizme, tüketime, üretime, değerlere, ötekiliğe karşı bir kısa romanla James Tiptree Jr ya da Alice Bradley Sheldon; bizleri çok da uzakta olmayan bir geleceğe götürür. Bir insanın içinin nasıl canlı canlı oyulduğunun, güzelliğin nasıl yerle bir edildiğinin ve bir şeyleri biraz daha yüceltirsek onun altında nasıl da yok olacağımızın kısa bir tarihini verir aslında. Gelecek, belki de gelmiştir. Geçmiş, belki de şimdidir. Şimdi ise tamamen bizim uydurmamız olabilir. Hepimizin kumandalarının bir gün pili bitebilir. Kim bilir bitti dediğimiz yerden hayat o acımasızlığıyla belki de döngüsel olarak var olmaya devam edecektir.
Uzaktan Kumandalı Kız
Uzaktan Kumandalı KızJames Tiptree Jr. · İthaki Yayınları · 03,326 okunma
·
189 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.