Gönderi

Dine, dindara saygılıydı. Din tüccarına, yobaza müsamaha göstermezdi. ★ “Din, Allah ile kul arasındaki bağdır, softa sınıfının din simsarlığına asla müsaade edilmemelidir, dinden maddi menfaat temin edenler menfur (tiksinti verici) kimselerdir” diyordu. ★ 1922… Saltanatın kaldırılması görüşmeleri yapılırken, bazı milletvekilleri “Mustafa Kemal halife olsun” teklifinde bulundu. Sinirinden acı acı gülümsüyordu. “Bunlar beni, başımda yeşil sarık, yüzümde uzun sakal, geniş bir cübbe içinde, elimde tespih, uhrevi bir adam yapmak istiyorlar. Hayrete şayandır, bunların kalın kafaları beni anlamıyor” diyordu. ★ Kadir geceleri oruç tutardı. Ramazan'da içki içmezdi. Akşam sofraları iftara dönüşürdü. Yaşar Okur'u çağırır, Kur'an-ı Kerim okuturdu. ★ Yaşar Okur özel hafızıydı. Sultan Reşad'ın, Vahdettin'in, halife Abdülmecid'in hanendesi ve başmüezziniydi. Cumhuriyet ilan edilince Ankara'ya gelmiş, Cumhurbaşkanlığı Fasıl Heyeti Şefi olmuştu. 1930'da emekliye ayrıldı ama, Köşk'ten ayrılmadı. Mustafa Kemal hiç kimsenin emeğini bedavaya getirmezdi… Gönüllü olarak çalışmaya devam eden hafızına 1930'dan itibaren ölümüne kadar her ay kendi cebinden 100 lira verdi. Emekli hafız maaşının iki katıydı. ★ Ramazan ayı boyunca Hacı Bayram Veli ve Zincirlikuyu camilerinde şehitlerimizin ruhuna hatim indirtirdi. ★ 1932… Sadettin Kaynak hatıralarında şu çarpıcı bilgiyi aktarıyordu: “Ramazan ayıydı. Dolmabahçe'de büyük muayede salonunda hafızları toplamıştı. Gazi'nin elinde Cemil Said'in Türkçe Kur'an-ı Kerim'i vardı. Evvela hafız Kemal'e verdi, okuttu, beğenmedi. Ver bana, ben okuyacağım dedi. Hakikaten okudu. Hâlâ gözlerimin önündedir, askeri kumanda eder gibi, emir verir gibi bir ahenk ve tavırla okudu.” ★ Referans aldığı kitaplardan biri, dönemin en ünlü şarkiyatçılarından Leone Caetani'nin “İslam Tarihi” eseriydi. Hazreti Muhammed'in liderliğinin, savaşlarının anlatıldığı bölümlerin altını çizmişti, “mühim” diye not düşmüştü. Altını çizerek okuduğu diğer bölümler “oruç” ve “ramazan bayramının ortaya çıkışı”yla alakalı satırlardı. ★ Bedir Savaşı'nı askeri açıdan incelemişti. Kendi elleriyle haritasını çizmişti. “Hazreti Muhammed'in peygamber olduğundan şüphe edenler şu haritaya baksınlar, Bedir destanı'nı okusunlar, bir avuç insanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı kazandığı büyük zafer, fani insanların kârı değildir, Hazreti Muhammed'in peygamberliğinin en kuvvetli delilidir” diyordu. ★ Kur'an-ı Kerim'i tüm incelikleriyle bilirdi. Orijinal Arapçası'nı defalarca okumuştu. Türkçe ve Fransızca çevirilerini defalarca okumuştu. Tefsir ederdi. ★ Mustafa Kemal'i tarih boyunca tüm devrimcilerden ayıran özelliği, din'di… İslamiyet'e, inanç kavramına entelektüel seviyede kafa yormuştu. ★ Meclis kararıyla özel bütçe ayırarak, Kur'an-ı Kerim'i Türkçe'ye tercüme ettirdi, tefsir ettirdi, onbinlerce bastırtarak halka ücretsiz dağıttı. Kendi dilimizde anlaşılarak okunmasını sağladı. ★ İlk bilimsel hadis çalışmasını yaptırdı. Temel hadis kaynağı kabul edilen Buhari'yi Türkçe'ye çevirtti, yine onbinlerce ücretsiz dağıttı. ★ Halkın kendi dilinde kavrayarak, kendi dilinde hissederek camilere yönelmesi için çaba harcadı. Türkçe Kur'an, Türkçe hutbe, Türkçe ezan okuttu. ★ 1931… Ramazan'ın 15'inci günüydü. Hafız Yaşar Okur, İstanbul Yerebatan Camisi'nde cuma namazını müteakip “müşfik ve rahim olan Allah'ın adıyla” diye başlayarak, tarihte ilk kez Türkçe Kur'an okudu. ★ Hemen ardından… Hafız Burhan, Hafız Kemal, Hafız Zeki, Hafız Nuri, Hafız Rıza, Hafız Fahri, Hafız Rifat beyler, Sultanahmet Camisi'nde Türkçe Kur'an okudu. Cemaatin çok önemli bölümü, kadındı.
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
Mustafa Kemal
Mustafa Kemal
··
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.