Gönderi

408 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Sabahattin Ali'nin çok anlamlı dizeleriyle yorumlamaya çalışayım güzel kitabımızı.. Seneler sürer her günüm Yalnız gitmekten yorgunum Zannetme ki sana dargınım Ben gene sana vurgunum Başkalarına gülsem de Senden uzakta kalsam da Sevmediğini bilsem de Ben yine sana vurgunum... Neticesiz bir aşka verdim gençliğimi Ne ufak bir temayül ne de bir iltifat gördüm. Önünde yalvararak söylerken sevdiğimi Gözlerinde yüzüme inen bir tokat gördüm." Konu itibariyle; Sabahattin Ali, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Almanca eğitimi için Almanya'ya gönderilen gençlerden biridir (o dönem de bu şekilde farklı ülkelere öğrenciler gönderilmiştir) ve kitabımız burada başlar.Yolcu etmeye en yakın arkadaşları Mustafa Pertev ve Hüseyin Nihal Atsız gelir. Sabahattin Ali arkadaşlarıyla vedalaşır ve Almanya'ya giden trene biner lakin Hüseyin Nihal Atsız'la son içten ayrılışıdır bu çünkü düşünceleri sonradan tamamen tezat oluşturacak, karşılıklı davalar, S.Ali'nin işten atılması adına Başbakan Şükrü Saraçoğlu'na yazılan mektuplara kadar varacaktır.Mektubun da Hasan Ali Yücel'i(milli eğitim bakanıdır) de suçlar bunun üzerine H.Ali Yücel, H.Nihal Atsız'ın öğretmenliğini fesheder. Güzel bir tren yolculuğu sonrasın da Berlin'e varırlar ve herşey iyi gitmektedir. Türkiye'den giden gençler en iyi şekilde eğitimlerine hazırlanırlar.S.Ali,Melahat(togar) ile tanışmış fırsat buldukça buluşup sohbet ederler günleri gayet güzel geçer.(sonrasinda mektup arkadaşlıkları devam eder hatta İzmir'e yanina gider aşkını ilan edeceği vakit Melahat ne söyleyeceğini anlar S.Ali konuşamadan Melahat nişanlandığını söyler S.Ali konuyu açamadan üzüntü içinde geri döner) Günlerden bir gün S.Ali ve arkadaşlarının sohbetleri esnasında Nazizm yanlısı gençlerden biri "bu parazit Türkleri buradan kovmalı" der ve S.Ali altta kalmaz tokat atar olay idareye taşınır sonuç olarak S.Ali'nin Almanya eğitimi burada sona bulur. Türkiye'ye döner ve dönemin ünlü dergilerin de yazılar yazar, Almanca öğretmeni olarak atanır ancak ilk görev yerin de devletin belli tutumlarını eleştirtiği içi tutuklanır ancak bu ilk tutuklaması olmayacaktır. Bu eleştirelere devam etmesiyle tutuklamalar da devam eder ve S.Ali'nin de öğretmeliği iptal edilir. Tabi bunlar yaşanırken Aliye ile tanışır çok severler birbirlerini mektuplaşma olayları çok güzeldi ve bu evlilikten Filiz dünyaya gelir artık Sabahattin Ali'nin daha çok çalışması, çabalaması gereklidir ancak isler hiçte istediği gibi gitmez.Yazdığı kitaplar toplatılır para geliri azalır Aliye ile ayrı sehirlerdedirler ve S. Ali çok üzülür maddi yetersizlikler onları da etkilemektedir ta ki Aziz Nesin'in bir dergi çıkarmak üzere olduğunu öğrenir konuşurlar ve anlaşırlar Meşhur Markopaşa dergisi kurulur trajı bir an da çok yükselir gelirleri iyidir eleştirel üslûp devam eder,herşey yoluna girmek üzereyken karşıt gruplardan baskılar artar ve devlet müdahale edilir Markopaşa kapatılır yerine alternatifleri açılır ancak hepsin de aynı sonuç ortaya çıkar dergiler kapatılır Artık yazı yazmanın çok zor olduğunu anlar S. Ali. Cezaevinden de yeni çıkmış olan S.Ali avukatı Mehmet Ali Cimcoz'un davetini kırmaz onlar da kalmaya başlar. S.Ali'nin aklında baskı makinesinden(dergi baskı makinesini para olmadığı için sağlığa çıkarmışlardır) gelecek parayla nakliyecilik yapma işi aklına yer etmiştir ve sohbet esnasında Mehmet beye aklından geçeni açıklar.Tanıdığı Melek Celal Sofu'nun da(ilk kadın ressam ve heykeltıraş) nakliye işinden bahsettiğini belirtip durumu Melek hanıma açarlar ve kabul eder bir tane kamyon alınır. Bir iki ticaret yapsa da S.Ali daha öncesinde de aklında bulunan yurt dışına kaçma düşüncesini faaliyete geçirir Bulgaristan'a gitmek için planlar yapar ve yola çıkarlar ancak rehberi Ali Ertekin tarafından Türkiye sınırları içinde tuzağa düşürülüp sorguya çektikten sonra öldürülür. Kitap hakkında; Ben bu kadar yazdım ama daha da fazla konu var Amerika, Almanya, Sovyetler Birliği ile ilgili siyasi gelişmelerden anekdotların bulunduğu, bunlara istinaden Türkiye'nin ne denli etkilendiği farklı yorumlamayla gözler önüne serilmiştir.Bilgilerin fazlaca mevcut olduğu güzel bir eserdi gerçekten.Hüzünler, vedalar,sevdalar,aşklar...Duyguları yaşıyorsunuz. Gayet iyi işlemiz Osman hocamız ve okunması da gayet keyifli, sürükleyici yormuyor,aksine okumak istiyorsunuz.Kiymetli yazarımıza tekrar kocaman teşekkür ederim kalemi daim olsun yazarlarımız hep yazsin biz böyle mis gibi okuyalım Iyiki varsınız.. --Hâlâ günümüzde de eleştiriyi kaldıramayan bir siyaset anlayışı mevcut ki o dönemden bu döneme çok şey de değişmemiş Hatta bir dönem fazlaca tutuklanmalar da oldu pardon denildi çoğuna da. S. Ali'nin itiraz vari yazıları her hükümet tarafından dikkat çekici bulunmuş ancak kimse bunu iyi yönde kabul etmemiştir. Hatta kendisi de artık yazmamalıyım dedikçe kelimeler kendiliğinden dökülüyor gibiydi çünkü haksız kavramlar dürüst yazarlara göre değildi.. Küçük bir eleştiri olarak Aliye hanımla ilgili biraz daha bilgi olabilirdi Elim durumlar da neler yapmıştı merak ettim🤔 --Osman hocam tekrar yüreğinize, emeğinize sağlık.. Sabahattin Ali kelimelerini susturmayan adam ışıklar için de uyu...
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 201618 okunma
·
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.