Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Anthony Burgess'in yazdığı otomatik portakal kitabına başlamadan önce, yazarın hikayesi benim daha çok dikkatimi çekmişti. Kitabın arkasını çevirdim ve yazara beyin tümörü teşhisi konulduğunu ve öldükten sonra karısı rahat yaşasın diye kitap yazdığını öğrendim. Bu yazarlık sürecinde Anthony Burgess ünlü bir yazar oldu. Ancak beyin tümörü teşhisinin yanlış olduğunu doktorlar sonra söyledi. Çoktan ünlü bir yazar olmuştu ve otomatik portakal gibi güzel bir kitabı, düşündürücü, insanın kafasını karıştıran, sorgulatan bu kitabı tümörü olduğu zannettiği süre içinde bizlere kazandırmıştı bile. Kitap zaten okumaya başladığınız andan itibaren üslubu ile "ben senin bildiğin kitaplara benzemem kardeşim." diyor.Kitaptaki anti-kahraman Alex ve arkadaşları, 13-16 yaş aralığındaki gençlerdir.Her gece sokakta terör estirirler, dükkan yağmalarlar ve hatta başkalarının evine girip tecavüzde bile bulunurlar. Bir soygunda, Alex evden soygundan tam çıkarken, kendi çetesinim üyeleri polis gelince kaçar ve Alex'e vururlar, Alex yalnız kalır ve polis onu alır, hapishaneye götürür. Arkadaşlarının böyle yapmasının sebebi, aralarındaki iktidar anlaşmazlığıdır. Zaten günümüzde bile genel olarak kavgalar hep bu sebepten çıkmaz mı?.. Daha sonra Alex hapishanede de akıllı durmaz. Alex arkadaşları Pete, Aptalof ve Georgie ile beraber işlemiştir tüm suçları ancak sadece kendisi çekiyordur cezasını kardeşlerim. Bu konuda biraz marizlenmiştir anlayacağınız. Hapishanede de rahat durmadığı için, öykümüzün asıl başladığı yer olan yere gider. Hükümet, ona bilimsel bir tedavi yöntemi uygular. "Ludovico" yöntemidir bu. Bu yöntemi Alex kabul eder çünkü 14 yıl hapis yatacağı yere 15 günde "özgürlüğüne" kavuşmak ister. 15 gün boyunca bu tedaviyi görür ve artık seçim şansı yoktur, Alex dışarı salınmıştır, boy boy fotoğrafları gazetededir. "İyileştirildi" diye.Bu yöntemle kötülük, şiddet yapma iradesi ve seçimi elinden alınmıştır. Birine vurmayı düşündüğü zaman bile, midesi bulanır ve hastalanmaya başlar. Ancak iyilik yaptığı zaman bu hastalığı geçer. Alex, bir şekilde hapishaneden çıktığı zaman eskiden kötülük yaptığı herkesle karşılaşır ve cezasını çeker. Dövdüğü kitap okuyan yaşlı adamlar onu döver. Eskiden çete üyesi olduğu, ona hainlik yapmış olan kişi bile onu tekrar döver. Başlarda nefret ettiğimiz Alex'e artık acıyoruzdur. Daha fazla detaya inmeden kitaptan çıkardığım sonucu söylemek istiyorum. Hükümetler ve ona muhalefet olan partiler, genel olarak insanları düşünmezler. Alex'i "iyileştirdiğini" söyleyen iktidar partisi aslında sadece kendilerini başarılı gösterebilmek için böyle bir şey yaptılar. İktidarın düşmanları da Alex'i kullanmak istediler özgürlük kisvesi altında yazılar yazdılar haberler çıkardılar aslında amaçları iktidardı yalnızca. İnsanların çıkarcılığını anlatan bir kitaptı ve seçim şansının önemini söyleyen. Alex'in girdiği hapishanede bir rahiple konuşması vardı. Rahip ona "İyilik içten gelir, seçim şansı olmayan ve iyilik yapmak zorunda olan insan, insanlıktan çıkar. " demişti ve gerkeçten de öyle oldu. Stanley Kubrick, bu kitabın filmini de çekmiş ve çok da bağımsız değildi, kitaba sadık kalmış. Onu da izlemenizi öneririm.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.