Bana kitap okuma alışkanlığını kazandıran Pullman’ın “Kuzey Işıkları” hatırladığımdan daha farklıydı. Kitabın ilk 230 sayfasının sadece bilgi yağmuru olması, ve başlarda yaşanan olayların arka planda kalması baya can sıkıcıydı. Fakat hikaye sonradan kendisini toparlayıp, baya hızlı bir şekilde ilerledi. İlk yarısı ne kadar yavaş ise ikinci yarısı