Gönderi

"Burada başıboş dolaşan, döşeme taşlarını çizmeleriyle çınlatan zamanım ben. Peleriniyle geçen ve kilin karnına usluca dokunan zamanım, tortular arasında insan soluğu arayan bir büyücü gibi. Sessizliğin en son kopuşuna ve yanmasına kadar yaşamların Arius ipinin çözüldüğü labirente gel benimle. Orada doğdum, zamanın kucağında, taşların kara olgunluğunda orada yaşadım. Yüzyıllarca yangın ve gölge imparatorluğuna hükmetmek üzere kutsal sudan krizalitimi orada terkettim, şimşek ve depremlerin büyük kahkahası için bir sarayda, ters yatmış bir bakır ve kobalt gemisinde yeryüzü yıllarından daha uzun gecelerce dolaştım! Kör sular ve bitkilerle giyinik, alıştım karanlığa, yaşamın tersi değil ama uzaması, soyumdan gelen karanlığa, buzdağı zamanın suya batık temeline. Orada doğdum ben, orada yaşadım milyonlarca çığır yılının akkor tabakalarında, kömürün ağaç biçimli ambarlarında, akiklerin kavrulmuş katedralinde. İlk ağacın uyanmasını bekledim, İlk soluğunu insanın ateşin hecelerine dikkatli yüreğimde. Taşa arma çizdiğini gördüm insanın, taşın en karasına kendi düşünü işlediğini. Ve su bana insan biçimini, zaman yüzümü verdi, gecenin humusundan çekip çıkardı evcilleştirmek için güneşi."
·
4 görüntüleme
Berf okurunun profil resmi
"birbirinin üstüne biniyor taşların hükümdarlıkları ve su krallığını yayıyor hiçliğin bu bok gübresi üstüne..."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.