Fotoğraflarda kaybolmak..
Nar Ağacı.. Öyle bir serüven ki bizi sarıp sarmalayan.. Kimi bir nefeste okur kimi de benim gibi iliklerine kadar hissede hissede okur. Öyle derin çukurlar açtı ki kalbimde bu kitap bende o girdabı o kaçışı yaşadım kendi içimde.. Kaçtım kovaladım nefes nefese kaldım bazen de bir ateş yakıp başında yemek yedim.. Okudum okudukça da yaşadım.. Neler yaşadık birlikte... Her şehrin kendine has bir kokusu vardı sanki.. Gitmediğim görmedim coğrafyalarda tanıdık izler buldum...Buram buram içime çektim... Bazı kitaplar vardır ne yaparsan yap ne kadar çaba gösterirsen göster kitabın içine giremiyorsun ve yine bazı kitaplar vardır daha ilk kelimesinden sarıp sarmalar seni.. Öyle bir yolculuk yaşadım ki her kelimesiyle sarıp sarmaladı beni... Acıyı, hüznü, sevinci yine senin kaleminde derinden hissettim. Fotoğraflarda kaybolmadım sadece sanki birer birer dahil oldu o karelere.. Hatta kitap bitince eski albümleri karıştırdım.. Birer birer dokundum kendi geçmişime..Yine hayatıma dahil ettin bütün satırlarını.. Hani bazı kitaplar toz tutmaz ya.. Bu kitapta benim için toz tutmayan eserlerden biri.. Kalemine yüreğine kelimelerine sağlık.. Belki bir gün bir yerlerde denk geliriz.. Kelimelerinde kaybolurumm..
"Hangi hikaye başladığı yerde bitmemiş ki?"
"Geriye, zamanına girmediğim bir fotoğraf kalmamış. Ama ırmaklar henüz birleşmedi.."
"İçimde akan ırmaklar kadar dışında aktığı ırmak da beni sarıp sarmalıyor. Anlatmak ihtiyacını hissediyorum. Fakat zamanı henüz gelmemiş olmalı ki dilim tutuluyor."
"Daha ne kadar yol ne kadar fotoğraf gerekecek bana ki bu iki ırmağı birleştirebileyim."
"Çantam, kim için olduğunu bilmediğim hediyelerle dolu. Olsun! Ben çantamı hazır ettim, nasibi olan yoluma çıksın."
"Çay, geceye yaraşır. Geceyi kaçırma…"
""Her şeyi terk edebilirdim, beni ben olarak sevdiğini bilseydim..."
"Gidelim" dedi onunla nereye isterse oraya gidebileceğini hissederek, "Nereye istersen gidelim."