Gönderi

Fransız İhtilali
Her şey birkaç elde toplanmıştı. Her yerde soylular, her haktan yoksun olan çoğunluğa direniyordu. Vergiler bir tek sınıfın sırtına binmişti. Asiller ve ruhban, toprakların yaklaşık üçte ikisine sahipti. Gerisi de halka aitti. Ama vergiyi ödeyen halktı. Feodal asillerin bir sürü hakları varken, vergiler halkın sırtındaydı... Tüketim maddelerinden alınan vergiler, büyük kısım üzerine, yani halkın sırtına biniyordu. Halk, kendi varlığı pahasına, toplumun yüksek sınıflarını âdeta kanı ile savunuyordu. Çalışkan ve aydın burjuvazi, sanayii ile krallığı zengin ederken, hakkı olan hiçbir avantaja sahip değildi. Senyörler tarafından dağıtılan adalet, ağır, ekseriya taraflıydı ve suçlara karşı acımasız davranılıyordu. Basın kralın sansürü altındaydı. Nihayet, XV. Louis'nin metreslerinin ihanetine uğrayan ve XVI. Louis'nin bakanlarının zayıflığı dolayısıyla güçsüzleşen devlet, en son Hollanda ve Polonya'nın haysiyet kırıcı bir şekilde kaybı ile Avrupa'da itibarını kaybetmişti. Tabiatıyla, eşitsizliğe ve ayrıcalıklara dayanan Fransa'nın bu toplumsal yapısı, ihtilali kolaylaştıran bir faktör olacaktır. Özellikle halk, mutlak hükümdarın otoritesinin zayıfladığı anda, infial ve tepkisini derhal ortaya koyacaktır.
Sayfa 54 - Timaş Yayınları, 17. Baskı (2017)Kitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.