Gönderi

244 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Demokrasi Gerçek ve Hayal
Noam Chomsky'in bu kitabı 1992 yılında ABD'de yayımlandıktan sonra 1995 yılında Türkçeye çevrilir. Chomsky'in 1990 ve öncesi yayımlanan veya hiçbir yerde yayımlanmayan belge ve konferans konuşmalarından oluşuyor. ABD, SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)'nin yıkılmasıyla birlikte kendine rakip olarak Almanya ve Japonya'yı görür. Bu iki gücün ileri de kendisinin önüne bir engel çıkartmaması için önlem almanın peşine düşer. Kitap 1992 yılında yayımlandığı için bugünden (2019) geriye bakarak okuyoruz. Hatta daha da avantajlı oluyor. Chomsky, sıcağı sıcağına gelişen olayları anlatırken, yaşanacaklara da dem vuruyor. Biz de bu sayede zaman tüneli içinde daha rahat dolaşabiliyoruz. Soğuk Savaş'ı anlatıyor. ABD ile SSCB arasında yaşanan ve iki tarafında da karşı tarafı düşman olarak görüp, toplumlara 'korku' oluşturduklarından bahsediyor. Karşılıklı 'Düşman' algısı ile toplumlar diken üstünde tutulup, kafalar karıştırılıp yönetenlerin istediklerini daha iyi bir şekilde yapmalarına imkan sağlandığını anlatıyor. Soğuk Savaş dönemini anlamak için bu olayların arka planının da anlaşılması gerektiğini ve bu şekilde olmazsa yapılan araştırmaların eksik kalacağını ifade ediyor. İkinci Dünya Savaşı öncesi, özellikle İtalya'da faşist Mussolini'nin iktidara gelmesi ABD tarafından sevinçle karşılanır. Ne de olsa Bolşevik yayılmacılığına karşı duracak bir güç işlerine gelir. Bu sayede ABD, İtalya ile siyasi ve ticari ilişkilerini yükseltir. ABD'nin ülkelerdeki 'gerçek' milliyetçilerden korktuğu için, o ülkelerde bulunan 'yerli' işbirlikçilerle, 'gerçek milliyetçi' dalgalanmaları bastırdığı ve hatta yok etmeye amaçladığını ve bunun sebebi olarak da ABD'nin o ülkelerde çıkarlarına 'gerçek ' milliyetçi yapıların ters düştüğünü anlatıyor. Bunu kitap içinde örneklerle açıklıyor ( İran (Musadık), Mısır (Nasır) sayılabilir). Bu iki isimde hem ABD hem de ABD'nin dünyaya yaydığı düşünceler doğrultusunda 'kötü' olarak adlandırılır. ABD'nin güdümünde olmayan tüm eylemler, ABD'nin gözünde zaten 'düşman' idiler. O çerçevede Ortadoğu veya başka bir yerde ABD sistemine karşı gelebilen tüm milliyetçi unsurların da tamamı 'düşman' idi ve yok edilmesi gerekiyordu. Bunu da ABD peyder pey gerçekleştirir. ABD'nin Üçüncü Dünya ülkeleri ile ilişkisine de değiniyor. ABD kendi çıkarları doğrultusunda her şeyi kendi istediği şekilde tasarlamasını ve buna karşı gelenleri de ortadan kaldırmak için her türlü yolu kullanmayı denemekten çekinmeyeceğini, ABD'nin içindeki bir ses olan Noam Chomsky'dan dinliyoruz. Güney Amerika ülkeleri, Ortadoğu, Uzak Doğu'da, ABD ve onların yerli işbirlikçileri tarafından kan, gözyaşı ve zulmün dile gelmiş halini okuyoruz. ABD'nin çıkarları doğrultusunda kendisinden başka hiçbir güce tahammül edemeyip, karşısına çıkacak engelin de yok edilmesi için yapacakların göstermesi bakımından dikkate değer bir çalışma. Şu an bile bu ve buna benzer yıldırma, yok etme hareketlerine siyasi, ekonomik ve askeri olarak sürdürmeye devam etmekteler. Japonya'nın kalkınmasında ABD'nin izlediği yol ve bu yolda yapılan çalışmalar da anlatılmaktadır. Amerikan tarzı demokrasi için Amerika'nın önce etrafındaki ülkeleri dize getirmesi ve sonra aşama aşama diğer devletleri kendi boyunduruğu altına almasının hikayesi de okunuyor. Okuyup, öğrenecek çok şey var. Anlatılanların ya da gösterilen resimlerin arka planına bakmak lazım. Kimin doğrusu ya da kime göre nasıl demokrasi, bunu okuyucu araştıracak? Chomsky, yine akıcı anlatım (tercüme içinde geçerli) ile dünya düzenini anlatmaya çalışıyor ve bizde anlamaya çalışıyoruz. Bu kitabı okuduğumuzda bize hiçte yabancı gelmeyen şeylerle karşı karşıya kalıyoruz. 2019 ya da 2000'li yıllar veya 1990, 80, 70, 60, 50'li yıllara kadar ülkemizde yaşananları burada anlatılanlarla çarpıştırdığımız da çok benzer konular olduğunu da görmekteyiz. O yüzden okurken, bizde de neler olmuş kısmını da düşünelim. Senaryo aynı, sadece ülke adları farklı. Örneğin, Vatikan 1948 İtalya seçimlerinde her kim komünistlere oy verirse dinden-imandan çıkar ve aforoz edilir diye fetva verebiliyor. Bunu alın bu coğrafyaya ve ülkemize uyguladığınızda yine aynısı ortaya çıkıyor. Hala 2019 Türkiye'sinde komünistler gelecek diye bir korkuyla topluma korku pompalanıyor. Ne acı! Örneğin Türkiye'de 1980 öncesi dönemde yaşanan olaylara bakıldığında benzer sonuçları yine görebiliyoruz. ABD ve işbirlikçileri sadece kendi güdümlerinde bir din, siyaset, kültür, ticaret, insan peşindeler. Kısaca uyutulmuş bir toplum ve bunun güzel bir örneği de kültür yayınlarıdır. (sinema, televizyon, kitap vb) Kısaca, görebilmeyi başaranlar için iyi bir çalışma. Kitabın baskısı maalesef yok. Ancak sahaflarda bulabilirsiniz. Chomsky'in diğer siyasi-tarih kitaplarında olduğu gibi sade, öz bir anlatıma sahip. Not: Bu kitabı 12 - 14 Temmuz 2019 tarihleri arası okuyup, inceleme yazısı ise 19 Eylül 2019 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir. İyi okumalar.
Demokrasi Gerçek ve Hayal
Demokrasi Gerçek ve HayalNoam Chomsky · Pınar Yayınları · 199510 okunma
·
28 views
Bu yorum görüntülenemiyor
S. Ali okurunun profil resmi
Oynanan oyunlar hep aynı sadece isimler değişiyor ama sonuçta topluma bunu yediriyorlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.