Türkler, Akçura ise Gökalp gibi Türkçüler kalıyordu. Saraya (Padişaha) bağlı Osmanlıcılarla, Halifeye sadık İslamcılar arasında, en umutsuz durumda görünenler de Türk milliyetçileriydi. Türk'e, Türklüğe bel bağlayanların devleti kurtarma çabalarını, umutlarını ne Osmanlıcılar, ne de İslamcılar destekledi. Devleti kurtarma görevi yine "Türkler"e mi kaldı?
(..)
İstanbul'un özgün dünya görüşü
bu aydınları yetiştirmedi; ama onlara Türkçülükten başka çıkar yol kalmadığı gerçeğini gösterdi.