Gönderi
Mann ile tanışma kitabım oldu 'Venedik'te Ölüm.'
İlk yirmi sayfasında tam içine giremedim ama sonrasında aktı gitti,çok da severek okudum,ve gene iyiki böyle güzel kitapla tanışmama vesile olan canım liber_epifani teşekkür ederim.Kitabın konusuna gelecek olursak Gustav Aschenbach diye bir yazarımız var.19.yy Almanya'sının toplumundan ve burjuvazinin yozlaşmasından sıkılıyor ve seyahat arzusu içerisine giriyor. Bir nevi yaşadığı ortamdan,kendinden kaçma ihtiyacı bu.Kendinden kaçarken kendini tanımaya,özünü bulmaya ve kendini yetersiz görmeye başlıyor.Yazarımız iç dünyasında seyahat ederken dış dünyasında da rüyalar şehri Venedik'e gitmeye karar veriyor.Hatta Mann şöyle bir cümle kurmuş bu seyahatler için.
"Eşsiz şeylere,masal alemlerine bir anda ulaşmak isterseniz,nereye giderdiniz?"
Bu soru beni epeyce düşündürdü nereye giderdim acaba diye ve yanıtı hala netleştiremedim ama ilk aklıma gelen "Mısır" oldu.
Neyse konumuza devam edelim,Venedik'te Excelsior Oteli'nde kalırken 14 yaşlarında Tadzio adında bir erkek çocuğuna rast gelir.Bu çocuk Aschenbach için öylesine güzeldir,saftır,masumdur ve kusursuzdur ki hayran olur.Tadzio'da Yunan Mitolojisindeki efsanevi Tanrısal karakterleri görür.Bu çocuk üzerinden sanattaki güzellik arayışına,Yaratıcı'nın kusursuzluğunu görmeye çalışır fakat duygusu saplantılı hale gelir.
Teşbihte hata olmaz derler Hz.Yakup'un Hz.Yusuf peygamberi diğer evlatlarına nazaran daha üst sevgisi ve bu sevginin Allah sevgisi üzerine geçmesi üzerine biricik oğlu Yusuf peygamber ile imtihan edilmesi gibi.Zaten Mann'in de "Yusuf ve Kardeşleri" diye dörtleme eseri varmış.Bu da güzel bir tevafuk oldu.
◾◾◾
Mann'in hayattaki arayışını güzellik,sanat,ahlâk, yaratıcı,nefret,ruh,ihtiras gibi kelimelerle kendine has üslûbu ile sayfalara dökmesini çok sevdim.Bundan sonra Buddenbroklar eserini okuyacağım, herkese bol kitaplı mutlu günler.
·
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.