Gönderi

102 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Potansiyel İyilik / Kötülük Spoiler İçerir! ( Yine aynı yerdeyim )
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Bu kitap benim için gerçekten özel bir kitap. Her gün insanın içindeki potansiyel iyi ve kötüyü düşünüyorum. Bunlara neler sebep oluyor, çevresel faktörler mi tetikliyor, diye düşünüyorum. Yani insanlar nasıl iyi ya da kötü oluyor? Bu neye göre değişkenlik gösteriyor? Çok merak ettiğim ve üzerine sürekli olarak düşündüğüm bir durumdur bu. Öncelikle Türk Dil Kurumu’na göre iyinin ve kötünün tanımına bakalım. İyi: İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı. Kötü: İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı. Türk Dil Kurumu’na göre birbirlerinin karşıtlarını ifade ediyorlar. Peki, insanlar doğuştan iyi veya kötü olabiliyor ya da kalabiliyor mu? Doğuştan gelen durumları değişebiliyorsa neye göre değişebilir? Çevresel faktörler burada etkili mi? Etkiliyse ne kadar etkili? Kitapta Doktor Jekyll diye biri var. Bu adam insanların içerisindeki iyiyi, kötüyü yaratılışlarından farklı olarak tetiklemeyi hedefliyor. Kurguya göre bir iksir hazırlıyor. İksiri içtikten sonra fiziksel özellikleri ve düşünceleri değişiyor. Uyandığında Doktor Jekyll, Mr Hyde oluyor. Mr Hyde, Doktor Jekyll’e göre daha genç birine dönüşüyor. Mr Hyde, iksirin etkisiyle kötülüğe sempati duyan bir insan oluyor ve kötülük yapmaya başlıyor. İksirin etkisi geçene kadar Doktor, Mr Hyde olarak kalıyor. Etkisi geçince Mr Hyde uyuya kalıyor ve Doktor Jekyll olarak uyanıyor. Doktor Jekyll, iksirin etkisi geçtikten sonra uyandığı her seferinde bu Mr Hyde’ın yaptığı kötülükleri anımsıyor ama bu kötülükleri kendisinin değil, Mr Hyde’in işlediğini düşünüyor. Doktor iksiri içtikte dönüşüyor, kötülükler yapıyor, suçu kendisinde değil Mr Hyde’de buluyor. Bu zamanla doktorda bir haz duygusuna neden oluyor. Doktorun iksiri içtikten sonra dönüştüğü Mr Hyde’nın yaptığı kötülükler doktora garip bir mutluluk veriyor. Zaman ilerledikçe doktor bu durumdan dolayı kendini kötü hissediyor, ruhu adeta parçalanmaya başlıyor. Hatta durum o kadar vahim bir hal alıyor ki Doktor Jekyll, Mr Hyde için notlar yazmay başlıyor. Mr Hyde uyandığında Doktor’un notlarını okuyor ama dikkate almıyor. Doktor çektiği azaptan dolayı iksiri bırakmayı deniyor. Bir süre buna dayanıyor. Ancak, doktorun içindeki potansiyel kötülüğü doktor öyle bir beslemiş ki adeta uyuşturucu gibi iksiri içmeyi istiyor. Sonra içindeki kötülük yapma isteğine karşı gelemeyen doktor iksiri tekrar içiyor ve dönüşür. En sonunda buna dayamayacağını anlıyor ve intihar ediyor. Şimdi sormak istiyorum. Kötü olan hangisi? Doktor Jekyll mi? Mr Hyde mi? İksir bir sembol olarak görülebilir. Bu başka bir şekilde de açıklanabilirdi. Sonuç itibariyle iksirin doktorun içindeki potansiyel kötülüğü bir şekilde tetiklediğini görüyoruz. Birkaç örnek daha vermek istiyorum. DC Comics, Amerikan çizgi roman firmalarından biridir. Dc Comics’de Arrow diye bir karakter vardır. Arrow’un çizgi romandaki karakterinin gerçek kimliğinin adı Oliver Queen’dir. Oliver Queen, çok zengin bir ailenin çocuğudur. Bir gün uluslararası sulara babasıyla beraber açılıyor ve babasıyla bindiği tekne batıyor. Tekneden son anda kurtulan aile bir sandal yardımıyla hayatta kalıyor. Sandaldayken Oliver’ın babası ona bir isim listesi veriyor ve listede yer alan insanların Star City’e yani Oliver’ın doğduğu, büyüdüğü şehre zarar verdiğini söylüyor. Sonrasında ise babası, Oliver yaşasın diye elindeki silahla intihar ediyor ve Oliver sandalda tek başına kalıyor. Oliver, sonra bir adaya savruluyor. Adada 5 yıl geçiriyor. Adada yaşayanlar ve gelişen olaylar yüzünden Oliver Queen bir potansiyel katile dönüşüyor. Adada ok atmayı öğreniyor. Eline aldığı yay ile ok atarak yüzlerce insanı öldürüyor. 5 yıl sonra Star City’e döndüğünde babasının listesindeki isimleri teker teker adaleti sağlıyorum diyerek öldürüyor. Bunları gizli kimliği olan Arrow’a dönüşürek yapıyor. Hayatını 2 farklı kimlik ile yaşıyor. Bir yandan zengin Oliver Queen oluyor. Bir yandan adaleti sağlayan, adaleti sağlarken insan öldüren Arrow oluyor. Listede geçen isimler bittiğinde Oliver Queen sonsuz bir karanlığa batıyor. Aslında Oliver Queen adaleti sağlamak istemiyordu, içindeki karanlığı beslemek istiyordu. Liste bir bahaneden farksızdı. Liste Oliver için amacına ulaşmasını sağlayan bir yoldu. Oliver Queen içindeki zaten orada olan potansiyel kötülüğü ortaya çıkarıyor ve onu besliyor Oliver kötü müydü? Kötüyse doğuştan mıydı bu? İnsanı durduran ya da tetikleyen tam olarak nedir? Başka bir örnek daha vermek istiyorum. İlk insanlardan bu zamana kadar kötü ve iyi kavramları vardır. İlk insanlardan bu zamana kadar iyi ve kötü varsa bir ceza sistemi de vardır. Bu eski çağlarda giyotin ile ceza vererek olmuş, asarak olmuştur. Bunlara yüzlerce örnek verilebilir. İnsanların içindeki potansiyel kötülüğü bastırmak için uygulanan ceza sistemi pratikte işe yarasa da teoride bana hep ilginç gelmiştir. Potansiyel kötülüğü bastırmak için kullanılan ceza sisteminin verecek cezası kötülüğü bastırırken insanın içindeki iyiliğe mi hizmet etmiş oluyor ya da düzeni mi sağlamış oluyor? Beni korkutan ceza ise ve ben kimseye zarar vermiyorsam, toplum tarafından örnek bir vatandaş, iyi bir insan olarak görülüyorken içimdeki potansiyel kötülüğün bilincinde olan ben nasıl iyi biri olabilirim? Ben topluma zarar vermiyorken, düzeni bozmak istemezken beni caydıran ceza sistemi yüzünden böyle davranıyorum. Neden insanlar beni iyi olarak görüyorken, potansiyel iyi veya kötü olarak görmüyor? İyi kimdir? Henüz eline kötülük yapma fırsatı geçmemiş potansiyel kötü müdür? Şartlar değişse bile iyi olarak kalabilecek kişinin sadece iyi olarak anılması gerekmiyor mu? Başka bir örnek vermek istiyorum. Birçok insan birçok farklı dine inanıyor. Örneğin semavi dinleri ele alalım. Hepsinde bir yaratıcı vardır. Hepsinde dini bir mesaj iletmek için gönderilen peygamber vardır. İlahi mesajı iletmek için gelen peygamberler insanlara, yaratıcının isteğini yerine getiren insanların cennete gideceğini, yaratıcının isteğini yerine getirmezlerse cehenneme gideceğini söyler. 3 semavi dinde de şeytan var. 3 semavi dinde de şeytan kıyamet gününe kadar insanları yoldan çıkarmayı hedefliyor. Şeytan, insanı yoldan çıkarmaya çalışırken, insanda bundan kaçmaya, cennete gitmeye çalışır. Cehennemin sonsuz, korkunç cezalarından bahsedilirken, cennetin sonsuz güzelliklerinden de bahsedilir. Buraya kadar her şey normal. Peki, ben cehennemden korkup, yaratıcının isteğini yerine getirirken nasıl iyi bir insan olabilirim? Ben belli ki cehenneme gitmekten korkuyorum. Beni caydıran o. Ceza sistemleri düzeni sağlamak için mi var? Eğer öyleyse ortalıkta iyiyim diye dolaşan insanlara sormak istiyorum. Kafanızı yastığa koyduğunuzda içinizdeki potansiyel kötüden korkmuyor musunuz? Sizi dizginleyen şey ceza sistemiyse bir gün o sistem bozulursa oluşabilecek kötü sizi korkutmuyor mu? Kurallar olmazsa sizi caydıran sistem olmazsa yine de iyi olabilir misiniz? Eğer sizi caydıran sistem ise siz kötü değil misiniz? İçinizdeki potansiyeli merak etmiyor musunuz? Potansiyel iyiye, kötüye olan bakış açımı ifade etmeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur. İnsanların içindeki iyiliği, kötülüğü anlamaya çalışmak adına okunacağını düşündüğüm bu kitabı size de tavsiye diyorum. İyi okumalar dilerim.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde
Dr. Jekyll ve Mr. HydeRobert Louis Stevenson · Alfa Yayıncılık · 201820.1k okunma
··
217 views
Esra Bayar okurunun profil resmi
Okuduğum
Fildişi Kuyu
Fildişi Kuyu
kitabında Mary Shelley’in Frenkenstein Romanına Lacan’la Bakmak bölümünde;
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
kitabından, Victor Frenkenstein adlı bir doktorun yarattığı bir canavardan ve bu canavara verilen anlamlardan bahsediliyor. Birçok fikir var ama benim dikkatimi çeken ve sizin incelemenizle de alakası olabileceğini düşünüp söz etmek istediğim anlam şu ki: doktorun yarattığı bu canavarın aslında kendi ikinci benliği oluşu. Doktorun potansiyel iyiyi, canavarın potansiyel kötüyü temsil etmesi. Benliğini kabullenemeyişin başkasına mal edilmesine (yaratılan bir canavar) bir temsil gibi. Canavarı doktor kendisi yarattı. Yani iyi de kötü de kendimizde, içimizde. Ayrıca şu da dikkate değer ki doktor canavarı çirkin bularak onu yok etmeye çalıştı, onu kabullenemedi ancak canavarı yok etmek istediğinde kendisi de intihar etti. Bu demek oluyor ki ister iste ister isteme ya da ne kadar tarafını tutarsan tut potansiyel iyi ve kötü var olacak. Bu arada eserin bu anlattıklarımla pek bir alakası olmayabilir okumadım bende, sadece psikanalitik bakış perspektifinden bazı yorumlamalar yapılmıştı benim okuduğum kitapta, okumak isterseniz buradaki incelemelere bakabilirsiniz:
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Sorularınıza gelecek olursam.. Bende sorguluyorum dini görüşüm ya da toplumsal ahlak kuralları dediğimiz şey olmasa gerçekten böyle davranmaya devam eder miydim diye. Bu düşünce ister istemez oluyor yani. İnsan kötü bir şey yapmaktan, söylemekten alıkoyuyor kendini bazen. Evet ‘bazen’ dini görüş, yasa ya da kurallar alıkoyuyor bizi farklı konularda ama ‘her zaman’ bu yüzden iyi ya da kötü olmuyoruz bence. Yani içimizden gelen hisler de var. Vicdan mı desem, mizaç mı desem, fıtrat mı desem.. Dediğiniz gibi çevreden öğrendiğimiz şeyler de var ayrıca. Yani aslında her iyiliği ya da iyiyi, her kötülüğü ya da kötüyü cehennemden korktuğumuz için yapmıyoruz bence. Ve cehennemden korku bakış açısıyla bakmak da yanlış bir gelenek bence. Ya da cennete gideyim düşüncesiyle iyi olmak. Tanımadığımız şeyi sevmek ya da ondan korkmak.. O yüzden iyi ve kötü üzerine düşünmek beni insan nedir soruna götürmüştü, ben kimim sorusuna.. Ben kimim ve olmam gereken bir prototip mi var? Mükemmel olunmuyor, hata yapılıyor, iyi olunuyor bazen de kötü olunuyor, yuvarlanıp gidiliyor hayatta. Bazen iyi olduğumuzu düşündüğümüzde bile başka insanın algısından kötü gözükebiliyoruz. İyilik ve kötülük yaratılışımızdan verilen ve belki de dünyada ‘imtihan’ olarak söz ettiğimiz seçim özgürlüğümüzle yaptığımız seçimler. İrademizi kullanmak.. Kurtulmaya çalışmak bize zaman kaybettirebilir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul edip (potansiyel iyi ve kötüyle), inancımız ve aklımızı kullanarak doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi yapmak.. ancak gerçekliğe zarar vermeden yapmak. Ayrıca kötünün hiç olmaması gibi bir durum da imkansız gibi gözüküyor, öyle olsa ne iyi diye bir şeyin varlığından haberdar olurduk ne de insan olurduk. Her şey zıddıyla kaimdir derler. Bütünü, zıtlarla anlayabiliyoruz. Uzattıysam ve konudan çok saptıysam kusura bakmayın.. Her zaman söylerim yine söylemek isterim ki bu düşünceleri söylemem haklı olduğum anlamına gelmiyor, şu anki yaşım ve bakış açımdan çıkan yorumlamalar, öğrendikçe yaşadıklarımızdan fikirlerimiz de değişim gözlenebiliyor, zamanla değişebiliyoruz. Değişirsem, yeni düşüncelerle güncellerim söylediklerimi… (:
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Kesiştiğimiz bazı yerler var ama genel olarak ben halen incelemedeki gibi düşünüyorum. Korku kısmına gelirsek birisi bana ya da okuduğum bir yerde sevgi korkudan gelir gibi bir şey yer alıyordu ya da söylemişti. Hatırlamıyorum. Uzun uzun yazmıyorum çünkü incelemedeki gibi düşünüyorum. Ama fıtrat yorumunuzu düşüneceğim. Sizin dediğiniz gibi bir gün değiştirirsem incelemeyi de düzenlerim. Yorum için teşekkürler 😊
Bu yorum görüntülenemiyor
Anna K. okurunun profil resmi
Ben de bunu sık sık düşünürüm. Bazen birine iyilik olsum diye yaptığımız bir davranış onun için çok farklı sonuçlar doğurabiliyor ve o kişiye göre aslında kötü bir davranışta bulunmuş oluyoruz. O yüzden galiba insanın koyduğu hukuk ne kadar iyi olsa da mutlak adaleti sağlayamıyor diye düşünüyorum. Yoksa Sabahattin Ali neden hapis yattı mesela, Nazım Hikmet neden hapis yattı, yahut Dantes veya Jean Valjan.. Beynim fokurdamaya başlıyor sonra vazgeçiyorum çok derine dalmaktan :)
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Adalet bambaşka bir olay. Benim merak ettiğim kısım kurallar olmadan da iyi ya da kötü olabilir miydik? Vicdan muhasebesine neye göre yapacaktık? Yarın tüm kurallar kalksa ve herşey serbest olsa dünyada kan gövdeyi götürür mü? Beni engelleyen nedir? Kurallarsa ben potansiyel kötü değil miyim? Buralar kafamı çok sık kurcalıyor
4 next answer
Tuba okurunun profil resmi
Potansiyel iyi ve potansiyel kötü. Bunlar insan olmamızı sağlayan duygular değil mi? Siz mutlak iyiliği istiyorsunuz anladığım kadarıyla lakin insana Mutlak iyilik atfedilemiştir aksi halde mutlak iyilik meleklerde mevcuttur. Bize verilmiş olan akıl ile karşımıza çıkan kötüyü ve iyiyi seçebilme yada doğru kararı alabilme iradesine göre iyimiyiz kötümüyüz öylece belli oluyor. İmam Gazali 'nin Ecel ve Kıyamet kitabında ayrıntılı olarak anlatılıyor. Dünyadan önceki yerimiz olan ruhlar alemi, dünya hayatı, berzah alemi , kıyamet ve ahiret. Gayet net bir şekilde anlatıyor üstat. Şeytan ise bizi kötülüğe götüren değil de içimizde bastırılmış olan kötülüğü açığa vuran bir varlık aslında. Nefs. Anlaşamadığımız en zor duygu. İşte bizim iyi kötü ayrımımız bu. Seçimlerimizdir bizleri iyi-kötü yapan. Kitaptaki doktorda bana DKB disosiyatif kimlik bozukluğunu anımsattı. İncelemeniz de ayrıntılı ve güzeldi.
Alper Yıldırım okurunun profil resmi
"İyi kimdir? Henüz eline kötülük yapma fırsatı geçmemiş kötü müdür?" izninizle cümleyi ileti olarak paylaşmak istiyorum
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
"İyi kimdir? Henüz eline kötülük yapma fırsatı geçmemiş potansiyel kötü müdür? " şeklinde güncelledim. Demek yazarken böyle yazmayı unutmuşum. Tabiki paylaşabilirsiniz
Alper Yıldırım okurunun profil resmi
Ayrıca inceleme çok düşündürücü olmuş, tebrikler
Sema okurunun profil resmi
Schopenhauer'un düşüncesi #80890928
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Haklı. Karşılıksız iyilik yapmaya, iyilerek ihtiyacımız var ama bunu nasıl yaparız pek bilmiyorum.
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Bu kitap kadar beni düşündüren kitap görmedim. Her seferinde geri gelip aynı şeyi düşünüyorum. Beni ne dizginliyor tam olarak çözemiyorum
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
İncelemelerimi tekrar paylaşmak pek huyum değildir ama bu kitap birkaç günde, ayda bir beni tekrar tekrar düşündürüyor. İncelemeyi de düzenlemiyorum çünkü halen fikrim değişmedi. Tartışacak birileri varsa diye tekrar paylaşıyorum. Fikirlerinizi merak ediyorum
Doğavekitap okurunun profil resmi
👏👍 Bu ilgi çekici ve merak uyandırıcı kısa romanı çok beğendim ve acizane yorumladım. #kitapseverlertakiplesiyor #dogavekitap #dogavekitapankara dogavekitap.wordpress.com/2023/07/21/dr-j...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.