Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

317 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
YAŞAMAK gerçekleri görerek YAŞAMAK
Servet-i Fünun devrine tekabül eden eser o dönemin özelliklerini yansıtır. Bir hissiyat bilir misiniz, içinde kurtarma amacı olan ama kahramanımızda gram hareket olmayan. İç gıcıklayıcı nitelikte farkındalık uyandırmak amacı güden, gerçeklikle hayal arasında gidip gelen roman. Asla bir fikrim yoktu bu roman hakkında sanırım geri kalmışlığımın cezası. Sadece okurken aile dostumuz Adem abi bana klasik bir söz dizimi olan “Çok ağırdır, fakat güzeldir” tavsiyesi oldu. Okuma alışkanlığımı hem değiştirmek adına hem de geçmiş romanlar okumak bana bu kadar zevk ve fikir katabileceğini ummazdım. Daha fazla bilgi edinmek insanların hayatları hakkında ve bu romanlarda geçen olayların günümüzde de yaşandığımızı da görmüş oluyorum. Nasıl hareket etmem gerektiğini de önceden görmüş ve fikir edinmiş oldum. Konumuza dönersek: Okumaya başladığım ilk sayfalardan orta sayfalara kadar olaylar ağır ilerliyor kahramanımızın geçmiş hayatına inilip nasıl serüvenlerden geçtiğine kendini şuan ki konuma nasıl geldiğini aktarıyor bizlere. Orta kısımlarda biraz daha hararetleniyor. İnsan büyüdükçe dertleri nasıl çoğalırsa aynı bu şekilde ilerliyor. Gerçekliğe yakın fakat sürekli bir hayal dünyasından hayatını yönlendiren kahramanımız var. Bazı yerlerde oldukça fazla betimlemeler kimine göre güzellik kiminize göre can sıkıcı olabilir. Benim gözümde aralara serpiştirdiği için hoş duruyor. Zaman zaman bu betimlemelerden dikkat dağınıklığı yaratıp başka diyarlara uçmadım değil. :) Kahramanımızın kendi hayatını kurma çabası ve birazcık gözü yükseklerde olması çevresindeki insanlara ne kadar zarar verdiğini. Hedefine ilerlemek için vurdum duymazlığı sayesinde aslında kendi hayatını da kötü etkilediğini görebiliyoruz. Bu bana şunu anımsatıyor: “Evet sen varsın, önemlisin, güzel şeylere imza atıp hayatını yaşayabilirsin. Fakat çevrendeki insanları ezerek veya sorunlardan kaçarak o vaat edilen hayallere ulaşamıyorsun. Yani planlı yaşamın ne kadar yorucu ve yıkıcı olduğunu görüyoruz. Birazda ya da bazen olması gerektiği gibi davranmak, o an da olmamız gereken insan olmak gerekiyor. Çokta şeeey yapmayın yani. :) Sadece Servet-i Fünun dönemine ait bir kitapmış gibi gözükse de şu dönemde çevremizde bile ne kadar aşırı kendinden fazla uçlarda yaşayan bir topluluk var. Benim bu vatandaşlara tabirim şu: “Hayat size tokadı çarpmamış siz kendi elinizle yamulmuşsunuz.” Kitabın sonlarına doğru artık hayatın gerçekliklerine farkına varıp kendini düzeltmesi ve bu yolda çaba vermesini beklediğim bir roman oldu. Herkese tavsiye ederim. Okuyabildiğiniz kadar eski Türk Edebiyatı yolculuğuna da çıkın. Sevgiler.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Venedik Yayınları · 201626,9bin okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.