'Tarihe Tanıklık' ederek bize yaşadıklarını anlatıyor. Doğal bir anlatım olduğu için süslü kelimeler, anlamsız uzatmalar yok. Olduğu gibi, gördüğü gibi, bildiği gibi yazmış. Özellikle 1990'lı yıllarda Borsa'ya ilgi duyan ve belli çevreler tarafından tanınan bir isimdi Nasrullah Ayan. Turkinvest adlı aracı kurumun da sahibiydi. Türkiye'nin 1990'lı yıllarda ki, siyasi ve ekonomik çalkantılı döneminde Borsa'daki 'en'lerden biri sayılırdı. Biz de mesela o yıllarda gazetelerden, televizyonlardan ve fısıltı haberlerden o şekilde duymuştuk. Nasrullah Ayan 'Borsa Kralı' adlı kitabında hayatına dair bazı şeyleri okuyucuyla paylaşarak, tarihe not düşüyor. Otobiyografi olan kitap, akıcı bir anlatıma sahip. Aile köklerinden bu zamana kadar geçen sürede başından geçenleri bize anlatırken, kısa bir Türkiye tarihinden de kesitler de sunuyor. Türkiye'nin siyasi, ekonomik değişimlerine tanıklık ederek, o değişimler içinde kendi değişimlerinden de bahsediyor. Bu da çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri olarak nitelendirilebilir. Bu dönemlerde yaptıkları işler; bunun paralelinde doğru ve yanlışlar, çevresi, arkadaşları, dostları ya da iş yaşamında karşılaşılan kişiler de yer almaktadır. ABD'de başkanlar dahil üst düzey görevlilerin çoğu, hayat tecrübelerini gelecek nesillerin hizmetine sunmak için, yazılı olarak bunu kalıcı hale getirir. Türkiye'de ise maalesef önemli noktalara gelen çok az kişi anılarını, tecrübelerini gelecek nesillere aktarır. Çoğu bunu kendisiyle beraber götürür. Nasrullah Ayan, önce babasının yaptığı ticari işleri anlatmaya başlıyor. Bunlar, dönemin siyasi, ekonomik ve kişisel bilgilerinden oluşuyor. Sonra kendisinin yaptığı işlerden bahsediyor ve sonunda sazı eline alıp kendi icrasını bu kitapla oluşturuyor. Peki, bir zamanlar borsanın en güçlülerinden biri kabul edilen Nasrullah Ayan bu kitabı para kazanmak için mi yazmış? Hayır. Kişisel gelişim kitabımı? Hayır. Sadece yaşadıklarını ileriki yıllara taşımayı amaçlamış. Kendisinde kalan ama içinde kıpır kıpır kıpraşan bu bilgileri toplumla paylaşmak istemiş o kadar. Yoksa bu kitaptan para kazanmak için yazmamış ve zaten kitap yazarak para kazananlar da belli kişiler. Yaşadıklarını öznel bir anlatımla paylaşıyor. O yüzden nesnel bir bakış beklenmesin. Eğer yazdıklarını bölüm sonunda, bir 'ana fikir' ile bir yere bağlayabilseydi, o zaman anı + kişisel gelişim türü olarak değerlendirebilirdik. Hatta çok daha iyi olabilirdi. Ama onun derdi sadece, o kıpraşan anıları serbest bırakmak. Hayatını 'ya hep ya hiç (s.288)' şeklinde yaşayan birinin anılarını okuyoruz. Zaten anı dinlemek ve okumak sevdiğim bir türdür. Yaptığı tüm hataları da üstlenen bir kişinin gözünden 'memleketimden insan manzaraları' benzer şeyler okuyoruz. Devlet içinde devlet, hukuk içinde hukuk, kanun içinde kanun; kimin eli kimin cebinde belli olmayan ama dışarıdan bakıldığında 'böyük' gözüken yerlerin, kurumların içlerine girildiğinde nasıl da tel tel döküldüğünü de resmediyor. Bu kitap, Türkiye'de ekonomi tarihi yazacak kişilere işlerin gerçekte nasıl yürüdüğünü anlatması bakımından da bir ipucu verebilir. O sektörün içindekiler ya da üst düzey memur zümresi zaten sistemin vatandaş tarafından görünmeyen o yönünü çok biliyorlar. 1980 ve 1990'lı yıllarda özellikle (borsadan adını duymuştum) borsada büyük oynayan bir kişinin anılarını içeriyor. Yani bir sohbet edasıyla anlatım. Teknik anlamda borsa analiz bilgisi, ağdalı dil, anlaşılmaz kavramlar yok. Sade anlatım. Birileri beğenir ama birileri de beğenmeyebilir. Ama kendince anlatmış. Sevdiklerini ve sevmediklerini kısaca anlatmış. Bazı bilgiler 'her hakkı mahfuzdur' lafzıyla tutulmuş. Ama olsun yine de fikir ediniyoruz. Ben gazeteci değilim. Sıradan bir okur olduğum için, kitaba soru sormuyorum. Sadece okuyorum. Tabi ki 'öyle değil, böyle idi' denilecek yerler vardır ve olması da lazım. Bu sayede bazı konular net anlaşılabilsin ve derine inilebilsin. 'Zeki - Metin'in bir filminde geçen 'Eğinlileri sevmiyorlar burada arkadaş' misali, Nasrullah Ayan da 'bizi istemediler' babında bir şeyler söylüyor. Güzel hikayeler var. Hatta 'Dolu dolu geçen 57 yıl' diyerek kendini de özetliyor. Altın kaçakçılığı, döviz kaçakçılığı, hayali ihracat, normal ihracat, döviz işlemleri, borsaya giriş, spekülasyon ve manipülasyon gibi çok sayıda başlık içeren, 'hepsi bir arada' anılar. Yaptıkları, yapmadıkları, devletin göz yumdukları, göz yummadıkları bu kitapta zamana tanıklık eden anılar eşliğinde tekrar canlanıyor. Bize de okumak düşüyor. Turkinvest'in o meşhur binasındaki yazı silinse de anılar nasıl bellekten silinmiyorsa, yazının tortusu o binada hala yaşıyor. Beğendim. Tavsiye ederim. Nasrullah Ayan'ın Youtube sitesine buradaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Ekonomi, siyaset, borsa hakkında bilgiler haricinde geçmişe de dönerek bilgi tazelemesi yapıyor: youtube.com/channel/UCG-SXG... Bu kitabı 16 - 17 Temmuz 2019 tarihleri arası okuyup, inceleme yazısı ise 23 Eylül 2019 tarihinde 1000Kitap sitesine eklenmiştir.

Borsa KralıNasrullah Ayan · Sorun Yayınları · 201761 okunma

·

154 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

S. Ali