Gönderi

Kardeş Kanı Dökülmesine Müsaade Etmem!
Sultan Abdülhamid’in şehzadeliği döneminde bir gün kendi kullandığı sarayın atlı arabalarından birinin atları bir şeyden ürküp yokuş aşağı dolu dizgin giderlerken, heybetli, güçlü kuvvetli bir genç, bu hayvanların önüne çıkar ve arabayı durdurur. Şehzade Abdülhamid, padişah olduğu zaman, bu genci “Tüfekçibaşı” rütbesi ile yanına, saraya alır. Daha sonra bu genç kısa sürede yükselerek Müşir (Mareşal) makamına gelir. İri cüsseli, heybetli, sert mizaçlı ve Tahir Paşa’dan herkes çekinirdi. Tahir Paşa; dindar, namuslu, dürüst ve çalışkan örnek birisi idi. Sultan Abdülhamid’e yüksek bir sadakat ile bağlıydı. Beşiktaş Serencebey’deki konağında herkesin derdini dinler, dertlerine derman olurdu. 31 Mart Ayaklanmasında, Selanik’ten gelen Hareket Ordusu, Yıldız Sarayı’nın kapısına dayanır, Mareşal Tahir Paşa daha fazla dayanamaz ve Abdülhamid Han’ın ayaklarına kapanarak yalvarmaya başlar; -“Sultanım, saray kuşatılmak üzeredir. Emir veriniz, şunların hepsini def edeyim,” der. Ancak, Sultan Abdülhamid Han yüz yıllardır devletin bekası için kurbanların hanedandan verildiğini bilen bir şuurla; -“Zâlike takdîrul azîzil alîm.” (İşte bu, o güçlü ve her şeyi bilenin takdîridir.) “Hayır! Kardeş kanı dökülmesini istemiyorum,” der. Müdahale için izin vermez. Sırf kardeş kanı dökülmesin diye, darbecilere sarayını, hanedanını, tüm mal ve mülkünü kendi elleriyle teslim eder. Sultan Abdülhamid tahttan indirildikten sonra, Mareşal Tahir Paşa’yı da Harbiye Nezareti (Savaş Bakanlığı)’ne götürürler. Mahkeme sırasında hakim Paşa’ya sorar; -“Sen Sultan Abdülhamid’e, Hareket Ordusu’na karşı konulmasını ve silah kullanılmasını teklif etmişsin. Bu doğru mu?” Tahir Paşa; -“Evet doğrudur! Sultan Abdülhamid Han beni bir kaldırımcı iken saraya aldı. Mareşal rütbesine kadar yükseltti. Eğer bana müsaade verseydi, sizin hepinizi geldiğiniz yere def ederdim. Sultanıma kanım ve canım feda olsun!” Darbeciler, Tahir Paşa’yı önce idam etmeye karar verirler. Daha sonra onun efendisine bağlılığını takdir ederek, Trablusgarp (Libya)’a sürgün ettiler. Kaynak: Ferman Padişahındır- R. Kemal Subaşı
·
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.